Efendim, kıraat edecek kıymetli dostlarıma hürmetlerimi takdim ederim.
Değerli editör beyefendinin nazik davetiyesine icabet ederek, Fethiye’deyiz blog mecmuasının sayfalarına naçizane katkılarda bulunmak istedim. Takat, derman oldukça, güzel kasabamız Fethiye ile alakalı terennüm etmekten haz duyacağım.
Uzun yıllardır Fethiye’de ikamet etmekteyim. Daha ziyade serbest vazifelerle iştigal ediyorum. Bunlar tahsil hayatımla alakalı olan veyahut da olmayan meşgalelerden ibarettir. Vaktiyle bir müddet memuriyet ve askerlik vazifemi de icra etmiş idim. Tecrübe derseniz, gani gani… Yaş kemale erdikten sonra (ismi lazım değil, baş harfi Uğur ile başlayan) bir değerli biraderimin tavsiyeleri ile serbest müsteşarlık yazıhanesi açıp, daha sükûnetli bir hayatı deruhte etmek beni mesut etti.
Şimdi hangi konuda müsteşarlık yapıyorsun diye sual ettiğinizi işitir gibiyim. Tellallık yapmayı münasip görmediğimden, yazıhanemin namını, alameti farikasını ifşa etmekten imtina ediyorum. Lakin muhteviyatını izah edebilirim.
Şöyle ki, umumiyetle bir münasip ücret karşılığı;
- Derdi olanlara şahsına münhasır derman tavsiye ediyorum (ücret; derdin azameti, dermanın faydasına nazaran tespit edilir, sonradan münakaşaya rıza gösterilmez),
- Resmi ve gayrı resmi müesseselere talepleri halinde her türlü tesisatın tenkitini yapıyorum,
- İçtimai ve siyasal problemlerin halledilmesi hususunda istişarelerde bulunuyorum,
- Tabii ve tarihsel kıymetlerimizin sakınılması için yapılan müzakerelere katılıyorum (bilabedel),
- Bu kıymetlerimizin efkâr-ı Umumiyenin malumatına mazhar olması için mihmandarlık yapıyorum,
- İlim, irfan ve tabiatla iştigal eden gayrı resmi İçtimai teşkilatların mesailerini takviye ediyorum (bilhassa bilabedel).
Daha ne yapayım değil mi?
Yaşını başını aldık diye kedi gibi bir köşeye kıvrılıp, uyuklamanın lüzumu yok!
İstikbaldeki makalemizde turizm stratejik tasavvuru ile ilgili mütalaamı nazar-ı dikkatinize arz etmek arzusundayım.
Sağlıcakla kalınız…