Osmanlı İlk Telsi̇z Telgraf Merkezi̇ Gelemi̇ş (Patara)
Osmanlı İlk Telsi̇z Telgraf Merkezi̇ Gelemi̇ş (Patara)

Bulunduğumuz çağ iletişim çağı diye bilinir. Günümüzdeki modern telekomünikasyon araçlarının temelini telgraf oluşturmaktadır. Telgraf haber ve mesajların kodlar vasıtasıyla kısa süre içerisinde çok uzaklara ulaşmasını sağlayan bir haberleşme aracıdır. İlk olarak İngiliz bilim adamı Sir Charles Wheatstone tarafından elektrikli telgrafa yönelik çalışmalar yapmış ama modern manada ilk icat 1830 yılında ABD’li Samuel Morse tarafından yapılmıştır. Bu sistemi Jean-Maurice-Emille Baudot geliştirmiştir. Telsiz telgraf (radyotelgraf) ise telgraf sinyallerinni radyo dalgalarıyla iletilmesidir. Bu sistem 1894-95 yıllarında İtalyan Guglielmo Marconi tarafından icat edilmiştir ve kendisi aynı zamanda radyonun mucidi olarak da kabul edilir. Marconi 1902 yılında Atlantik üzerinden İngiltere ve Amerika arasında telsiz telgrafı başarıyla kullanmıştır.

Osmanlı devleti de geniş topraklar üzerinde kurulu bir devlet olarak savaşlarda iletişimin önemini kavramıştı. İlk kez 1828-29 Osmanlı-Rus savaşında askerlerin boğazın karşısına hızlı bir şekilde geçirilmesi talebi üzerine boğazın iki yakası arasında semafor adı verilen sistem kullanılmış ama pek verimli olmamıştır. Bu tecrübeden yaklaşık on yıl sonra 1839’da Morse’nin ortağı Chamberlain İstanbul’a gelerek bazı denemeler yapmış ama başarılı olamamıştır. 1847’de Amerikalı Lawrance Simith Babıali’de telgraf denemeleri yapmış ve padişah Abdülmecid’in takdirini kazanmıştır.

Osmanlı Devleti 1856 Kırım savaşında telgrafı ilk defa askeri amaçla kullanmaya başlamıştır. Müttefik devletler arasındaki iletişimin hızlandırılması gereği telgrafın önemini artırmıştır ve İngilizler ilk olarak denizin altından Kırım ile Varna arasında telgraf hattı (400 mil) yapımına başlamışlardır.

İlk sivil telgraf hattı ise Varna-Şumnu-Ruscuk-Bükreş hattı üzerinde açılmıştır. 1855 yılında aynı zamanda İstanbul-Edirne-Şumnu telgraf hattı devreye alınmıştır. Viyana-Bükreş hattının açılmasıyla Osmanlı-Avrupa ile iletişim bağlantısı kurulmuş oldu (1867). Ve 15 yıl içinde Osmanlı Devleti’ndeki telgrafhanelerin sayısı 301 ulaşmıştır.

II. Abdülhamid döneminde imparatorluğun en ücra köşelerine kadar telgraf hatları döşendi ve başkent İstanbul, Ege’deki adalara, Trablusgarp’a ve hatta ulaşımı çok güç olan Fizan’a bağlandı. Telgrafın geliştiği bu dönemde Yıldız Sarayı’nda da bir telgrafhane (Yıldız Telgrafhanesi) açılarak bütün ülkenin, taşra yöneticilerinin ve halkın sarayla doğrudan bağlantısı kuruldu.[1]

Osmanlı Devleti Afrika’da bulunan Trablusgarb ile ilk haberleşmeyi 1861’de kurulan ve İngilizler tarafından işletilen Tripoli-Malta-İskenderiye denizaltı telgraf kablosu ile sağlanmıştı. Bingazi ile Anadolu’yu birbirine bağlamak amacıyla yeni teknoloji olan telsiz telgrafı Gelemiş-Derne arasına kurulmuştur. 26 Ağustos 1890 Osmanlı-Almanya ticaret anlaşması ile Almanlar Gelemiş’e telsiz istasyonu yapımını üstlenmişlerdir. Siemens&Halske Şirketine[2] toplam 12.900 liralık ihale ile telgraf inşası 4.1.1905 tarihinde başlamış padişahın tahta çıkış yıldönümünde ise resmi açılışı gerçekleştirilmiştir. 13 Haziran 1906’da saat 9.02’de mors makinası ile deneme amaçlı olarak Yıldız Sarayı’na telgraf çekilmiş, saat 9.42’de ise çekilen telgrafın cevabı gelmiştir. 24 saatte 4000 kelime telgraf çekme kapasitesi vardır. Lakin elektrik motorlarının bakımı, temizlik gibi sebeplerle telgraf çekimleri aksamıştır. 31 Ağustos 1906’da ilk başta Alman mühendisler istasyonda çalışmış ise de Tevfîk Bey ile Hasan Bey’in Berlin’de eğitim almaları sonucu Tevfîk Bey Gelemiş istasyonunda görev yapmaya başlamıştır. Yaklaşık yedi yıl hizmet veren bu istasyon Osmanlı-İtalya harbi sırasında İtalyanlar tarafından bombalanmıştır.

Osmanlı Devleti’nin Afrika topraklarıyla iletişim için kurmuş olduğu ilk istasyon olan Gelemiş, Bingazi (Derne) ile irtibatı telsiz telgraf suretiyle sağlamıştır. 1906 yılında yapılan ve padişahın tahta çıkış yıl dönümde (31 Ağustos) açılışı gerçekleştirilen ve dönemin en son teknolojisi ile inşa edilen merkez emperyalistlerin Afrika’yı sömürme niyetlerini engellemeyi amaçlamıştır. Almanların inşa ettiği telsiz istasyonu Libya ile önemli bir haberleşmeyi sağlamıştır. Konu ile alakalı Posta ve Telgraf Nezareti Fabrikalar Müdürü Ferid Bey’in Servet-i Fünun’a yazdığı makalede telsiz-telgrafın önemi ve nasıl kullanıldığına dair bilgiler verdikten sonra: “Osmanlı topraklarında aralarında 160 saatlik mesafe bulunan Derne ve Gelemiş mevkilerinde tesîs buyurulan telgrafhanelerde “elektrik kuvveti ile yirmi beş beygirlik bir gaz motorunun bir dinamoyu hareket ettirmesiyle üretilen ve bu dinamodan elde edilen 110 volt kuvvetinde ve 130 amper şiddetinde elektrik cereyanı 60 adet akümülatörü doldurup buradan boşalan elektrik cereyanı bir elektrik motoruna giderek o vasıta ile bir alternatif dinamosunu hareket ettirmektedir.” demektedir.

Konu ile alakalı araştırmalarda bulunan Akdeniz Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Görevlisi Prof. Havva İşkan Işık “Patara’daki istasyonun karşı tarafta yer alan Libya’nın Derne ile arası 850 km olduğunu ve o dönmede bu kadar uzun mesafede iletişim yapan başka telsiz telgraf istasyonu yoktur ve günlük 4 bin kelimenin aktarılması hedeflenmiştir. Sultan Abdülhamid o dönem bu teknolojiyi öğrenmek için Türk mühendisler Galip ve Hasan beyleri de Almanya’ya gönderiyor. Ardından biri Gelemiş’de (Patara’da) diğeri de Derne’de görev yapıyor. O teknolojiye kendi öz gücümüzle sahip olma çabasını da görüyoruz.” açıklamasını yapmıştır.

Konu ile alakalı arşiv belgesinde istasyonun padişahın tahta çıkış yıldönümünde yapıldığı (31 Ağustos 1906), bölge insanlarının istasyona gelerek şölen havasında bir açılış gerçekleştirildiği anlatılmaktadır. İstasyon sadece askeri amaçla değil ticari hareketlilik açısından da önem arz etmekte olup bu istasyondan meteorolojik destek almışlardır. İtalyanlar bu durumu engellemek amacıyla Derne’deki istasyonu bombalamış akabinde Patara’ya da uçaktan bomba atmışlardır. Eşen nehrinin denize döküldüğü yerde kurulu olan telsiz istasyonu çalışanları havanın bozukluğundan şikâyet ederek yedek memur alınmasını talep etmişlerdir.

[1] https://istanbultarihi.ist/228-istanbul-haberlesme-tarihi

[2] Gesellschaft für Drathlose Telegraphie (Berlin) Telefunken şirketi 1903 yılında Siemens Halske ile AEG ortak şirketi olarak kurulmuş bir  Alman şirketidir. Telefunken’in yan kuruluşu olan telsiz-telgraf şirketidir.

Yorum, görüş ve önerileriniz