AŞIK NESİMİ, MAHZUNİ ŞERİF
Nesimi ile dostluğumuz gene aynı yıllara dayanır. Dilber Bacı ile İstanbul’daki evimize sık sık gelirler ve yanlarında başka ozanlar da getirirlerdi. Bir keresinde Nesimi, Ali İzzet ve genç bir delikanlı ile çıkageldi. Hepsi çalıp söylediler. Ali İzzet bir ara tuvalete gitmek istedi. Derken banyoda bir gümbürtü koptu. Özdemir koştu, baktı ki Ali İzzet yerde, yanında da alafranga klozet. Meğer alaturkadaki gibi üzerine tünemeye kalkmış, müteahhidin yalapşap kondurduğu klozet de yerinden sökülüp devrilmiş.
Bu arada genç ozan Bostancı’dan trene bineceğini, radyoevine girmek üzere Ankara’ya gideceğini söyleyerek izin istedi. Çok sevindik radyoda görev alacağı için; meğer odacı kadrosunda kabul edilmiş, bundan yararlanıp kendini tanıtma, sesini duyurma olanağı arayacakmış.
O delikanlı daha sonra Aşık Mahzuni Şerif olarak ünlendi…
Nesimi ile ilgili ne çok anım var!
1976’da İstanbul Lozan Kulübünde dünürümüz Kahraman Bapçum’un düzenlediği, oğlumuz Memet’in şatafatlı nişanına Dilber romatizma ağrıları yüzünden katılamamış, bahçesinden topladığı reyhan ve kır çiçeklerini geline vermemiz için Nesimi ile göndermişti. Dilber’in babası, Alevi Dedesi Cafer Baba Nesimi ile evlendiği için ikisi ile de görüşmüyor, bu da Dilber’i çok üzüyordu. Bir ara Cafer Baba’nın İstanbul’a gelip Sağmalcılar’da bir dostunun evinde kalmakta olduğunu öğrendik. Özdemir’le ziyaretine gidip tanıştık. Bir süre sonra onu evimize yemeğe çağırdık. O gün Özdemir önceden Nesimi’yi alıp getirdi, yatak odamızda konuşlandırdık. Derken sofraya oturuldu. Cafer Baba’nın şaşıları bir belleği vardı, bir çırpıda 100 mısra ezbere okuyabiliyordu. Masa başı sohbeti koyulaşırken ben de gizlice Nesimi’ye yemek taşıdım. Özdemir lafı döndürüp dolaştırıp hoşgörünün erdeminden, affetmenin büyüklerin şanından olduğundan dem vuruyordu. Sonunda, “Cafer Baba, ben sana karşı bir suç işledim, ver elini öpeyim, beni affet,” dedi ve Cafer Baba’nın elini öptükten sonra Nesimi’yi masaya getirdi. Cafer Baba ona da elini öptürdü. Daha sonraki gelişlerinde Cafer Baba Nesimi’lerde konuk oldu.
1983’te Özdemir ameliyat sonrası Alman Hastanesinde yatarken gece içeri alınmayınca Nesimi hemen oracıkta yazdığı ağıtı hemşireyle bize iletti:
NEYDİ KASTI
Özdemir DOST hastalanmış
Varıp soram hatırını
Gamın deryasına gelmış
Varıp soram hatırını
Acısı var ciğerinde
Sızlar yarası derinde
Gidip O dostu yerinde
Varıp soram hatırını
Duydum şaşırdım bu anda
Seni severim ben canda
O dostum hastanede
Varıp soram hatırını
Yandı yüreyimin başı
Aktı gözlerimin yaşı
EKİN bacımızın eşi
Varıp soram hatırını
Bu FELEYİN neydi kastı
Bedeninden parça kesti
NESİMİ’nin aziz dostu
Varıp soram hatırını
Sayın dostumuz fazilet sembolü üstün meziyet sahibi ve her yönüyle böyük insan ÖZDEMİR dostuma geçmiş olsun dileklerimle ve saygılarımla,
dost
Aşık Nesimi Çimen
21.11.1983
Nesimi Ahmet Günday’la birlikte 1986’de şimdiki evimizde Candan’la beni görmeye geldi. Sivas yangınından sonra ise Dilber Bacı, Mazlum ve oğlu Şaki bizi ziyaret ettiler. Dilber Bacı’nın ölümünden sonra da Mazlum’la oldukça sık telefonlaşıyoruz…
