Kacsam birakip senden uzak yollara gitsem - Mehveş Dolay

“Kaçsam bırakıp, senden uzak yollara gitsem.
Kalbim yanıyor, ismini her kimden işitsem.
Derdimle ufuklarda sönen güneş gibi birsem.
Kalbim yanıyor, ismini her kimden işitsem.

Gönlüm o kadar aşkınla yanmış ki ezelden,
Bir lahza unutmak seni bak gelmiyor elden.
N’olurdu ölüm zehrini içseydim ezelden.
Kalbim yanıyor, ismini her kimden işitsem.”

Nihavend makamındaki bu semaiyi 2021 yılında yitirdiğimiz usta sanatçı İnci Çayırlı’dan her dinlediğimde içim burkuluyor. Çünkü bunun şarkının bestesi ve güftesi teyzeme ait.

Teyzem Mehveş Dolay 1899’da İzmir’de doğdu. Annesi onu teyzesine bırakmış ve teyzem teyzesini anne, annesini de teyze olarak bilmiş. Yıllar sonra gerçeği öğrenmiş.

Teyzem öğretmendi. İlkokul dördüncü ve beşinci sınıfta benim de öğretmenim oldu. Daha sonra Türkiye’deki ilk kadın ilkokul müfettişi olarak yıllarca İzmir’in çevresindeki tüm dağ ve bayırları dolaşarak köy okullarını teftiş etti. Eğitimde kum havuzlarından yararlanarak coğrafya derslerine, rondolar yazıp besteleyerek müzik derslerine hayat verdi. Hayatını mesleğine ve sokak hayvanlarına adadı ve hiç evlenmedi. Evimiz hasta ve sakat kedi ve köpeklerle dolup taştı. “Hayvanlar insanlardan çok daha sadık”  derdi. 1976 yılında 77 yaşındayken vefat etti.

Çok güzel ut çalardı. Yukarıdaki eserini 20-25 yaşlarında yapıyor. Columbia Plak Şirketinde kaydettiriyor. Beste ilk kez Deniz Kızı Eftalya tarafından plağa okunuyor.

Besteci olarak plakta bir erkek ismi kullanıyor, zira o dönemde bir kadının bestekar olması söz konusu değil. Daha sonra Önder Focan ve Ümit Yazıcı asıl bestekarın Mehveş Dolay olduğunu doğruluyorlar.  Bunun dışında 60 kadar bestesi olduğu sanılıyor ama hiçbiri gün ışığına çıkamadı. Söylediğine göre bunları kaydettiği defteri bir öğretmen arkadaşına vermiş ve o defter bir daha kendisine geri dönmemiş.

Aile içinde en fazla yakınlık duyduğu bendim. Yeğenlerinden biri çocukken dili dönmediği için ona “Mimana” dediğinden beri o hepimiz için “Mimana” idi. Annem ve babam ben 4,5 yaşındayken boşandılar ve annem benimle birlikte teyzemin Ankara Saman Pazarındaki evine geldi. Boşanma davası sürerken teyzem soğuk kış günlerinde örtünmem için kendi kürkünü bozdurup battaniye yaptırmış. O battaniyeyi uzun yıllar kullandım.

Özel yaşamından hiç söz etmezdi. Bu kadar yürek yakan sözlerle kimi kastettiğini hiçbir zaman bilemedim. Ama bu eseri her dinlediğimde hayali gözümün önünde canlanıyor. Nurlar içinde yatsın.

Yorum, görüş ve önerileriniz