FETHİYE’NİN KAYIP HAFIZASI: 1916–1919 YILLARI ARASINDA İDARİ YOZLAŞMA VE RUM MALLARININ GASPI  / TUNÇ TOKAY

Özet

Bu makale, 1916–1919 yılları arasında Osmanlı idaresindeki Fethiye kazasında görev yapan kaymakamların sürgünler sırasında gerçekleştirdiği yolsuzlukları, mülklere el koymaları ve adli soruşturmalara konu olan uygulamalarını incelemektedir. Sürgünlerin yalnızca zorunlu göçten ibaret olmadığını, aynı zamanda ekonomik ve siyasi çıkarlar doğrultusunda şekillenen bir gasp düzenine dönüştüğünü göstermektedir. Belgeler ışığında Fethiye’deki olaylar, yerel idarenin sistemik yozlaşmasını ve merkezi otoritenin bu süreci yeterince denetleyemediğini ortaya koymaktadır.

Giriş

1915’ten itibaren Osmanlı İmparatorluğu, savaş koşullarını ve iç güvenlik gerekçelerini öne sürerek Rum tebaasını zorunlu göçe tabi tutmuştur. Ancak bu politikaların yerel düzeyde nasıl uygulandığı ve bu süreçte yaşanan suiistimaller uzun süre görmezden gelinmiştir. Fethiye örneği, zorunlu göçün yalnızca demografik değil, aynı zamanda ekonomik kaynakların el değiştirdiği bir operasyon olarak da işlev görmüştür.

1. Kaymakamların Atanması ve Sık Görev Değişiklikleri (1916–1919)

Fethiye’de 1916–1919 arasında kaymakamlık görevine ardışık olarak Şevket Bey, Enver Bey, Rasim Bey, Kamil Fuad Bey ve Hüseyin Fevzi Bey atanmıştır . Bu sık değişiklikler, bölgedeki istikrarsız yönetim yapısının ve görevden alınmaların ardında yatan yolsuzluk iddialarının bir göstergesidir. En dikkat çeken figürlerden biri olan Ahmet Rasim Bey, dönemin en fazla şikâyete konu olan yöneticisi olmuştur.

BOA, DH.ŞFR 632/98 (1916)

2. Rumların Zorunlu Göçe Tabi Tutulmaları ve Mallara El Koyma Pratikleri

Belgeler, Ahmet Rasim Bey ve emrindeki kolluk kuvvetlerinin Rum sürgünlerini keyfi uygulamalarla gerçekleştirdiğini, Rumlara ait mallara sistematik biçimde el konduğunu göstermektedir. Ahmet Rasim Bey döneminde, özellikle Kayaköyü (Levissi) gibi Rum yerleşimlerinde yaygın bir şekilde mülk gaspı gerçekleştirilmiştir. Mülklerin yerel eşrafa veya kaymakamın yakın çevresine aktarıldığı anlaşılmaktadır. Tütün ticaretine müdahale edilmesi ve Rum tüccar Luizidi’den zorla para alınması gibi olaylar, bu gaspın sistematik ve örgütlü bir nitelik taşıdığını göstermektedir.

3. Rüşvet, Yolsuzluklar ve Adli Soruşturmalar

Rasim Bey hakkındaki ilk suçlamalar, sürgündeki Rumlar tarafından bir şikâyet dilekçesiyle Merkezi Hükumete iletilmiştir. (Ek- 1) Bunun üzerine Dahiliye Nezareti Heyet-i Teftişiye Müdüriyet-i Umumiyesi tarafından denetlenmiş ve sonuç Memurin Müdüriyet-i Aliye’sine rapor halinde sunulmuştur (Ek- 2).

Hitamında Tahkik Memuru Binbaşı Rıfat Bey tarafından hazırlanan bir başka tahkik sonucu Menteşe Mutasarrıflığına iletilmiştir (Ek- 3). Buna istinaden Rasim Bey hakkında açılan soruşturma, onun yalnızca mülki değil, aynı zamanda asayişten sorumlu memurlar üzerinde kurduğu etkinin de yozlaştırıcı olduğunu göstermektedir. Rasim Bey Binbaşı Rıfat Bey’e cevaben yazdığı savunmada suistimalleri kabul etmekle birlikte, memurlarının görevlerini yaptığını savunmuştur. (Ek- 4). Raporlar, tahkikat için Şura-i Devlete gönderilmiş, Menteşe Mutasarrıflığının yargılanmamaları talebine rağmen (Ek- 5), Rasim Bey ve himayesindeki memurlar Polis Komiser Muavini Arif Efendi ve Jandarma Kumandanı İbrahim ile birlikte:

  • Rüşvet almak,
  • Sevklerde usulsüzlük yapmak,
  • Tecavüz ve işkenceye göz yummak,
  • Halktan zorla para toplamak (örneğin bataklık kurutma bahanesiyle),

gibi suçlamalarla 1919 yılında İzmir’deki Olağanüstü Mahkeme’ye sevk edilmişlerdir. 3 (Tablo 2/5)

BOA, MV 198/59 (1915); DH.EUM.5.Şb 14/46 (1917) 3

BOA, DH.ŞFR 659/88;

4. Sürgünlerin Ekonomik Boyutu ve Gaspın Kurumsallaşması

Sürgünler Fethiye’de yalnızca güvenlik gerekçesiyle değil, aynı zamanda ekonomik bir fırsat olarak görülmüştür. Özellikle İttihatçı çizgiye yakın yerel yöneticiler, Rum mallarını yağmalayarak veya ucuza kapatarak kişisel servetlerini artırmıştır. Rumlara ait mülklerin büyük bir kısmı 1923 sonrası “Emval-i Metruke” yasaları çerçevesinde hazineye intikal ettirilmiş ve ihale yoluyla yerel eşrafa aktarılmıştır. Özellikle bazı yetkililer, Rum tüccarların ticari işletmelerini kendi şirketine dahil etmişlerdir.

5. Günümüze Yansımalar ve Etik Tartışmalar

Kayaköyü gibi tamamen boşaltılan yerleşimler, 1980’li yıllarda “tarihi miras” statüsü alsa da, gerçek sahiplerinin mirasçılarının mülkiyet hakları tanınmamış ve mülklerin asıl sahiplerine dair herhangi bir iade gerçekleştirilmemiştir. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, bu tür davalarda (örneğin: Stavros Malachias v. Türkiye) hak iddialarını geri çevirmiştir. (Lozan Mübadele Sözleşmesi öncesinde gasp edilen mülkler için.)

Sonuç

Fethiye örneği, yerel idarenin savaş yıllarında nasıl yozlaştığını ve Rum sürgünlerinin yalnızca bir güvenlik sorunu değil, aynı zamanda ekonomik gasp aracı olarak da işlediğini göstermektedir. Ancak belgeler, resmi devlet politikasından ziyade, yerel yöneticilerin kişisel çıkarları doğrultusunda hareket ettiğini ortaya koymaktadır. Bununla birlikte olaylar Osmanlı Devleti’nin son dönemindeki merkezi otorite zayıflığının sonucu yerel yönetimlerdeki çürümeyi gözler önüne sermektedir.

26 Eylül 1924 tarihli Emval-i Metruke Kanunu. 5

BOA, DH.EUM.5.Şb 39/125 6

Kaya Köyü 1988 Kültür Mirası Envanteri, T.C. Kültür Bakanlığı 7

Stavros Malachias v. Turkey, European Court of Human Rights, No. 26567/07, 2012

Atamalar ve Yer Değiştirmeler (Tarih Sırasına Göre)

21 Eylül 1332 (4 Ekim 1916)

Fethiye Kaymakamı Şevket Bey ve Marmaris Kaymakamı Şema Bey başarısız bulunduğu için görevden alındı. Yerlerine uygun kişilerin atanması kararlaştırıldı.

18 Ağustos 1332 (1916)

Fethiye Kaymakamı Şevket Bey, Marmaris’e nakledildi. Yerine Bodrum Kaymakamı Enver Bey atandı.

Bodrum Kaymakamlığına ise Marmaris Kaymakamı Şema Bey getirildi.

28 Ağustos 1332 (1916)

Fethiye Kaymakamı Şevket Bey resmen Marmaris’e nakledildi, yerine Enver Bey atandı.

4 Eylül 1332 (1916)

Şevket Bey ve Şema Bey görevden alındı, yerlerine yeni kaymakamlar atanacak.

12 Teşrinievvel 1332 (1916)

Şevket Bey, Garbi Karaağaç Kazası’na nakledildi. Yerine Garbikaraağaç Kaymakamı Rasim Efendi atandı.

5 Teşrinisani 1332 (1916)

Fethiye Kaymakamı Ahmet Rasim Bey görevine başladı. Arada geçen sürede Fethiye Kadısı Yusuf Ziya Efendi vekalet etti.

23 Kanunuevvel 1334 (1918)

Garbikaraağaç Kaymakamı Şevket Bey, bir mutasarrıflığa atanması için talepte bulundu.

23 Şubat 1335 (1919)

Fethiye Kaymakamı Ahmet Rasim Bey azledildi, yerine Kaş Kaymakamı Kâmil Fuad Efendi atandı.

Kaş Kaymakamlığına ise Kemer Nahiyesi Müdürü Rıfat Bey getirildi.

20 Ağustos 1335 (1919)

Fethiye Kaymakamı Fuad Bey ile Milas Kaymakamı Fevzi Bey görev değişimi yaptı.

10 Kanunuevvel 1335 (1919)

Fethiye Kaymakamı Hüseyin Fevzi Bey maaş sorunu nedeniyle şikâyette bulundu.

Soruşturmalar, Görevden Almalar ve Yargılamalar (Tarih Sırasına Göre)

24 Kanunuevvel 1334 (1918) Rasim Bey, Rumların tehcirinde para alarak bazılarını serbest bıraktığı iddiasıyla soruşturmaya uğradı.

30 Kanunuevvel 1334 (1918)

Komiser Muavini Arif Efendi, Kayaköy’de istirahat ederken görevini ihmal etmekle suçlandı.

Kaymakam Rasim Bey, bataklık kurutma bahanesiyle halktan zorla para toplamakla itham edildi.

2 Kanunusani 1335 (1919)

Fethiye Kaymakamı Rasim Bey, Jandarma Kumandanı İbrahim ve Polis Komiser Muavini Arif Efendi hakkında soruşturma başlatıldı.

Suçlamalar:

  • Rumların tehcirinde usulsüzlükler,
  • Rüşvet alma,
  • Halktan zorla para toplama,
  • Asayişi sağlayamama.

27 Kanunusani 1335 (1919)

Fethiye Kaymakamı Rasim Bey, Jandarma Kumandanı İbrahim ve Polis Komiser Muavini Arif Efendi hakkında fezleke hazırlandı.

Suçlamalar:

  • Rumların mallarına el koyma,
  • Tecavüz ve işkence iddiaları,
  • Devleti zor duruma düşüren faaliyetler.

22 Şubat 1335 (1919)

Rasim Bey ve ekibi, İzmir’deki Olağanüstü Mahkemede yargılanmak üzere görevden alındı.

15 Nisan 1335 (1919)

Kâmil Fuad Bey (yeni kaymakam) hakkında da tahkikat başlatıldı.

20 Ağustos 1335 (1919)

Fuad Bey, Fethiye’deki sorunlar nedeniyle Milas’a nakledildi.

Ek- 1

Fethiye Rumlarının dilekçesi

Fethiye belediyesinin seferberlikten beri varidatı eyadi-i itisabda olup (gasbedilmiş olup) belediye reisi Osman Bey’in İttihat ve Terakki müteneffizanından (itibarlılarından) olmasıyla Kaymakam-ı Kaza Rasim, Kaya Nahiyesi Müdürü Hasan Fehmi, polis komiseri Arif, Kadı Yusuf Ziya mütegallibe-i mahalliyeden (ileri gelen ayandan) Naşid efendi ile ve ittihad komitesi nüfuzuyla tevhid-i say ve şirket ederek (beraber çalışarak) kazayı adeta çiftlik halinde enva-ı mezalim (türlü zulümler) ve suistimalat ile harabezare (harabeye dönmüş) çevirdikleri ve mesela bizlerin tehcirinde menafi-i gayr-ı meşrua ve makduha temin ettiklerini (kendilerine yardımcı olanları) Fethiye’de ibka ve etmediklerini icla ederek (sürgün) emvalimizi (mallarımızı) yok pahasına mübaaya-ı cebriye ile (zorunlu satış) yağma ettikleri vesair…

Acıbadem (Denizli Acıpayam) kazasında bilumum Fethiye ahali-i hristiyanisiye namına imzalar.

(BOA Arşiv Belge no.125)

Fethiye Rumlarının Dilekçesi (Türkçe)

Fethiye Belediyesi’nin gelirlerine, seferberlikten (I. Dünya Savaşı) beri zorla el konulmuş durumdadır. Belediye Başkanı Osman Bey, İttihat ve Terakki’nin nüfuzlu üyelerinden olduğu için, Kaymakam Rasim, Kaya Nahiyesi Müdürü Hasan Fehmi, Polis Komiseri Arif, Kadı Yusuf Ziya ve yerel güç odaklarından Naşid Efendi ile birlikte, İttihat ve Terakki’nin etkisini kullanarak ortak hareket edip kazayı adeta bir çiftlik gibi yönetmektedirler.

Bu kişiler, çeşitli zulümler ve yolsuzluklarla bölgeyi harabeye çevirmişlerdir. Örneğin, biz Rumların tehcir edilmesi sırasında, gayrimeşru çıkarlar sağlamışlar, kendilerine yardım edenleri Fethiye’de tutup etmeyenleri sürgün etmişler, mallarımızı zorla ve değerinin çok altında satın alarak yağmalamışlardır.

Diğer yolsuzluklar da… (metin devam ediyor).

Acıpayam (Denizli) Kazası’nda bulunan tüm Fethiyeli Hristiyan ahalisi adına imzalar.

Ek- 2

DH-MEM (Memurin Kalemi)_438-9_78

Kimden: Dahiliye Nezareti Heyet-i Teftişiye Müdüriyet-i Umumiyesi

Kime: Memurin Müdüriyet-i Aliyyesine

Fethiye kaymakamının vaktiyle Rumların tehcirinde para alarak bazılarını bıraktığı ve bataklığı teybisi için hilaf-ı nizam iane cem eylediği ve jandarma kumandanıyla diğer bazı memurinin suistimalatına iğmaz-ı ayn eylediği ve kaymakam-ı mumaileyh hakkında vaktiyle yaptırılan tahkikat evrakının halen intaç edilmediği ve kaza jandarma kumandanıyla belediye reisi (Osman Nuri) ve hükumet tabibinin kanunsuz ifal ve muamelatda bulundukları beyan ve şikayet edilmesi üzerine sebk eden istilama cevaben Menteşe Mutasarrıflığı’ndan alınan şifreli telgrafnamenin suret-i muhavvelesi mutasarrıflıkça kaymakamın tebdili talebi hakkında gönderileceği beyan olunan tahrirat ile birleştirilmek üzere leffen irsal kılındığı beyanıyla teyid-i ihtiramat olunur efendim.

Tarih: 24 Ke 1334/ 24 Aralık 1918

(Türkçe)Kimden: Dahiliye Nezareti Heyet-i Teftişiye Müdüriyet-i Umumiyesi

Kime: Memurin Müdüriyet-i Aliyyesi

Fethiye Kaymakamı’nın, geçmişte Rumların tehcirinde para alarak bazı kişileri serbest bıraktığı, bataklık kurutma işi için usulsüz şekilde yardım topladığı, jandarma komutanı ve diğer bazı memurların yolsuzluklarına göz yumduğu, ayrıca söz konusu kaymakam hakkında daha önce yapılan soruşturma evraklarının henüz sonuçlandırılmadığı bildirilmiş ve şikâyet edilmiştir. Ayrıca, kaza jandarma komutanı, Belediye Başkanı ve Hükümet Tabibinin kanunsuz işler yaptıkları iddia edilmiştir. Bu konuda daha önce yapılan yazışmalara cevaben, Menteşe Mutasarrıflığı’ndan alınan şifreli telgrafın bir örneği ekte gönderilmiştir. Mutasarrıflık, kaymakamın görevden alınması talebi hakkında ayrıca bir yazı göndereceğini belirtmiştir. Bu belgeler, ilgili yazıyla birleştirilmek üzere sunulmuştur.

Saygılarımla arz ederim. Tarih: 24 Aralık 1918

Ek- 3

Kime: Menteşe Mutasarrıflığına

Kasabamızda memleketin en işlek mahallinde üçüncü sirkat vukuatı oluyor daha bir hafta evvel bir Musevi dükkanına girilerek yüz liralık nakid eşya çalındığı gibi bu akşam dahi postahanenin kapısı kırılarak girilmiş bulunabilen nakid aşırılmıştır. Bu gibi emniyet ve asayişle alakadar ahval karşısında kaymakam olsun polis komiser muavini olsun tamamen lakayıddırlar. Komiser muavini bağı derununda biriktirdiği liralar ile ticaret şirketi teşkiline çalışıyor. Kendi keyif ve menfaatinde geziniyor. Kaymakam ise her nedense komiser muavinine hürmet-i mahsusa beslediğinden vazifesine davet edemiyor. İdare-i sabıkanın iğmaz eylediği bir takım seyyiat-ı ahval ile aluda damen olan ve belki eşhas-ı livaca da malum bulunan bir takım memurların elinde cidden şayan-ı terhim bir hale gelen bu halin tedkikini rica ediyoruz.

Binbaşı Rıfat Bey

Tarih 19 Kânunuevvel 1334(BOA Belge. 88)

(Türkçe) Kime: Menteşe Mutasarrıflığına

Kasabamızın en işlek yerinde üçüncü kez hırsızlık olayı meydana gelmektedir. Daha bir hafta önce bir Yahudi dükkânına girilerek yüz lira değerinde nakit para ve eşya çalınmış, bu akşam da postanenin kapısı kırılarak içeri girilmiş ve bulunabilen nakit para alınmıştır. Bu gibi güvenlik ve asayişle ilgili ciddi olaylar karşısında, Kaymakam da, polis komiser muavini de tamamen kayıtsız davranmaktadır. Komiser muavini, bağ evinde biriktirdiği paralarla bir ticaret şirketi kurmaya çalışmakta, kendi keyfi ve menfaati peşinde dolaşmaktadır. Kaymakam ise, nedense komiser muavinine özel bir saygı beslediğinden, onu göreve çağıramamaktadır. Önceki idarenin göz yumduğu bazı kötü olaylara bulaşmış ve belki de sancak yetkililerince de bilinen bu memurların elinde, kasabanın durumu gerçekten endişe verici bir hale gelmiştir. Bu durumun acilen incelenmesini talep ediyoruz.

Binbaşı Rıfat Bey

Tarih: 19 Aralık 1918

Ek- 4

Fethiye’de Tahkik Memuru Binbaşı izzetlü Rıfat Bey’e

30.12. iki numaralı tezkireye cevabdır

Jandarma kumandanı ile komiser muavini efendilerin Rumların hin-i tehcirinde (sürülmesi sırasında) vazifelerinde suiistimali görülmekle ve yalnız bu efendiler değil kâtip olarak tapu memuru ve hükumet tabibi efendilerde memuren kasaba kenarında tehcir muamelesinde bulunmuşlardır. Her kafile birer memur refakatinde jandarmalar ve ledel-hace kuvve-i muhafaza-ı askeriye ile Acıbadem’e kadar gönderilmiştir. Ve buda evamir-i mübelliğaya müsteniden icra edilmiştir. işbu tebliğin ve asayiş ve selamet-i vatanın mukadderat-ı aliyyesi bittabi bunu icab ettirmiştir ki yapılmıştır

…..

Tarih; 30.12.1334/ 29 mart 1918

Fethiye kaymakamı Ahmed Rasim

(BOA Belge 89)

(Türkçe)

Fethiye Tahkik Memuru Binbaşı Saygıdeğer Rıfat Bey’e30 Aralık tarihli ve iki numaralı yazıya cevaptır: Jandarma komutanı ile komiser yardımcısı efendilerin, Rumların tehcir (sürgün) edilmeleri sırasında görevlerini kötüye kullandıkları görülmüştür. Ancak yalnızca bu efendiler değil, aynı zamanda kâtip olarak görev yapan tapu memuru ve hükümet tabibi efendiler de kasaba etrafından tehcir işlemlerinde bulunmuşlardır. Her kafile, bir memur eşliğinde jandarmalar ve gerektiğinde askeri muhafız kuvvetleriyle birlikte Acıpayam’a kadar gönderilmiştir. Bu işlem, bildirilen emirlere dayanılarak yerine getirilmiştir. Bu tebliğin ve vatanın asayişi ile selametinin yüce mukadderatı, elbette bunun yapılmasını gerekli kılmıştır.

…Tarih: 30 Aralık 1334 (29 Mart 1918)

Fethiye Kaymakamı Ahmed Rasim.

Ek- 5

Tarih: 30 Kânunusani 1335

Kime: Şura-yı Devlet Riyaset-i Celilesine

Fethiye kaymakamı Rasim Bey ile Jandarma Bölük kumandanı İbrahim (mülazim) komiser muavini Arif, Belediye reisi Osman Efendilerin men-i muhakemelerine dair Menteşe Sancağı İdare Meclisince müttehiz kararı havi olup liva-ı mezkur mutasarrıflığından ba-tahrirat irsal kılınan mazbata memurin muhakematı kanununun tevfiken Şura-yı Devletçe li-eclit-tedkik leffen ve evrak-ı müteferriası salifüzzikr tahrirat ile mean tesyir-i savb-ı ali-i riyasetpenahileri kılınmış olmağla ol-babda

Kararın bir sureti tedkikata verilecektir.

(BOA Belge 80)

Tarih: 30 Ocak 1919Kime: Şûrâ-yı Devlet Riyâset-i CelîlesineFethiye Kaymakamı Rasim Bey, Jandarma Bölük Kumandanı İbrahim (Mülâzım), Komiser Muavini Arif ve Belediye Reisi Osman Efendiler hakkında soruşturma açılmamasına dair Menteşe Sancağı İdare Meclisi tarafından alınan karar, adı geçen sancak mutasarrıflığından yazıyla gönderilen mazbata ile birlikte, Memurin Muhakematı Kanunu gereğince Şûrâ-yı Devlet’e inceleme için sunulmuştur.

Bu konuda alınan kararın bir örneği, yüksek riyaset makamına arz edilmek üzere, ekteki belgeler ve önceki yazı ile birlikte gönderilmiştir.

Kaynakça

  • Başbakanlık Osmanlı Arşivi (BOA), İstanbul / DH.ŞFR (Dahiliye Nezareti Şifre Kalemi) Fethiye tehcirine dair yazışmalar.
  • DH.EUM.5.Şb (Emniyet Umumiye) Rum mallarının yağmasına ilişkin soruşturmalar.
  • MV (Meclis-i Vükela Mazbataları) Tehcirde memur suistimalleri.
  • Yunanistan Dışişleri Bakanlığı Arşivi, Atina / 1924/Makri/17: Fethiyeli Rumların şikayet dilekçeleri.
  • Mübadele Komisyonu Evrakı: “Makri (Fethiye) Kökenli Ailelerin Mal Listeleri” (1923-1927).
  • Centre for Asia Minor Studies (CAMS), Atina – Makri Sözlü Tarih Projesi: GR-1980-MAK-14.
  • Yunanistan’da Eleftherios Venizelos’un Embros gazetesindeki mülakatları (1924).
  • Clark, B. (2006). Twice a Stranger: The Mass Expulsions that Forged Modern Greece and Turkey. Harvard University Press.
  • Erol, M. (2015). “Emval-i Metruke’den Milli Emlak’e: Fethiye’de Rum Mallarının Akıbeti”. Toplumsal Tarih, 258, 34-41.
  • Kırlı, C. (2009). “19. Yüzyıl Sonunda Anadolu’da Gayrimüslimlerin Mülkiyet Hakları”. İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Dergisi, 40, 1-28.
1

Yorum, görüş ve önerileriniz