FETHİYE; LİKYA YOLUNDA ATILAN HER ADIMDA DAHA FAZLA KEYİFLENİLEN BİR DOĞA YÜRÜYÜŞÜDÜR… – A. NACİ DİNÇER
Likya Yolu, tarihsel kaynaklarda antik Likya’nın sınırları içindeki Site Devletlerini birbirine bağlayan patikaların oluşturduğu bir ulaşım sistemi olarak anlatılır. Bu patikalar sistemi, 1999 yılında bir kuruluş tarafından konuları; çevre, eğitim, spor ve endüstriyel tasarım olan “Yarına Dört Işık” adlı bir proje yarışmasında yeniden gündeme geldi. Yarışmada Çevre dalında birinciliği, Kate Clow’un trekking konusunda Türkiye’nin planlanmış ilk uzun mesafeli yürüyüş yolu olan “Fethiye’den Antalya’ya Likya Yolu” projesi aldı. Bu projenin hayata geçirilmesi için önce işaretleme çalışmaları yapıldı. Fethiye’den Antalya’ya kadar tüm parkurları tanıtan 9 bölümlük Likya Yolu belgeseli hazırlandı. Bir de kitap yayınlandı. 1999 yılından bu yana her yıl binlerce insan benzersiz doğal ve tarihsel güzelliklerle dolu 509 Km.lik bu yolda yürüyor ve unutamayacağı bir tatil yaşıyor.
Likya Yolundaki yürüyüşün ilk etabı Fethiye’nin Kaya Mezarlarından başlıyor. Kaya Köyü ve çevresinin ardından Ovacık Köyü’ne oradan da Babadağ’ın 1.975 mt yüksekliğindeki zirvesine çıkılıyor. Patikaların üzerinde 100’er metre aralıklarla yerleştirilen yön levhalarını izleyerek Babadağ’ın eteklerinden Faralya (Uzunyurt) Köyüne ulaşıyor ve ilk molanızı burada alıyorsunuz.
Toros Dağlarının zengin flora ve faunası ile çam ormanlarının denizle birleşen büyüleyici görüntüsü, yol boyunca karşınıza çıkan antik yerleşimlerin kalıntılarıyla süslü. Yürüyüş rotasında dağların üzerinde yer alan köylerin güler yüzlü, konuksever insanları ve ilginç kültür değerleri yorgunluğunuzu unutturuyor ve sizi doğal köy yaşamının güzellikleriyle tanıştırıyor.
Özellikle yürüyüşün ilk bölümündeki dağ yolunun koşullarına uygun botlar ve yürüyüş malzemesinin kullanılması, yiyecek ve su kaynaklarına ulaşıncaya kadar yetecek su tedariki gerekiyor. Faralya’dan sonra yürüşünüz orman yolunda ve daha kolay bir zeminde ilerliyor. Su ve yiyecek konusunda da bir sorununuz yok. Kabak Koyu’ndaki türkuaz renkli sularda bir yüzme molası bütün yorgunluğunuzu unutturuyor.
Yol boyunca karşınıza çıkacak Sydma, Pınara, Letoon ve Xanthos antik kentleri tarih ve arkeoloji meraklılarının “Gizemli Likya”yı keşfetmeleri için büyük bir şans. 18 km uzunluğundaki Patara’da kumsalı ve antik kenti geçtikten sonra, Kalkan ve Kaş bir mola için ideal…
Yürüyüş Yolunun sonraki bölümleri ise: Batık Kent Simena, Kekova, Demre, Finike ve Antalya…
Likya Yolunda trekking, tarihin derinlikleri ile günümüz arasında oluşturulan bir zaman tünelinde yürüyüşe benziyor.
