FETHİYE; ARDIÇ AĞACININ ÖYKÜSÜDÜR – NACİ DİNÇER

Fethiye’yi çevreleyen Toros Dağlarının eteklerinde ve yamaçlarında bulunan Ardıç Ağaçları, yörede Cırrık Kuşu olarak da bilinen Ardıç Kuşunun, ağacın tohumlarıyla beslendikten sonra toprağa bıraktığı dışkısının üzerinde, 7 yılda filizlenip, zahmetle büyürler. Toplumsal yararları nedeniyle bu ağaçlar Sığla ağacı gibi koruma altındadır.

Ardıç Kuşu, mevsimi gelip de ağacın çok faydalı tohumları döküldüğünde onları yer ve döngü başlar. Kuşun sindirim sisteminde açılan tohumlar dışkısıyla toprağa karışır ve sonra döngü ikinci aşamaya geçer. Ardıçkuşunun sindirim enzimleri bu tohumları çimlenebilecek kıvama getirir. Böylece, kuşların dışkısıyla atılmış olan tohumlar çimlenip büyürler. Zamanı geldiğinde filizleniverir Ardıç ağacı, büyür gelişir ve döngü devam eder.

Avrupa’da Orta Çağ’da Veba hastalığının her yeri kasıp, kavurduğu dönemlerde insanlar göksel bir sesten: “Ardıç ve anason yiyin, böylece süratle ölmezsiniz.” mesajının geldiğine inanmışlar. Hastalıktan korunmak için Ardıç ağacı kütüklerini yakıp dumanının içinde kalmışlar, meyvesini yemişler. Ardıç’ın koruyucu gücüne inanmışlar. Bugün Avrupa’nın bazı dağlık bölgelerinde ev ve ahırlar hastalıktan korunmak maksadıyla ardıçla tütsülenir. Ağacın tütsüsünün antiseptik özelliği, insanların inancını boşa çıkartmaz…

Ardıç meyvesi halk hekimliği ve alternatif tıp’ta geniş kullanım alanına sahiptir. İdrar söktürücüdür. Terletici özelliğinden dolayı soğuk algınlığında, kalp yetmezliğinde, kronik romatizma ve gut hastalığında, çeşitli kas ağrılarında oldukça faydalıdır. Burkulma ve çarpma gibi kazalarda ağrı kesici ve hareket kabiliyetini arttırıcı etkisi vardır. Nefes kokularını yok eder. Meyveleri C vitamini bakımından zengindir. Dişetlerini güçlendirir. Antiseptik özelliği nedeniyle haricen deri hastalıklarında da uygulanabilir. Ardıç katranı, uyuz ve egzama gibi bazı deri hastalıklarında tedavi edicidir.

Ardıçlar, zor ve yavaş büyüyen uzun ömürlü ağaçlardır. Çiftçiler, çobanlar, göçerler ve avcılar tarafından korunan, kutsal sayılabilecek kadar sevilen ağaçlardandır. Kuşlara barınak ve yuva olur, gölgelerinde nice hayvan ve insanı yağmurdan güneşten korur ürünleri ile insanların birçok ihtiyacını karşılarlar. Tarımın karasaban ve düvenle yapıldığı dönemlerde her aile hasat mevsiminde ekin tarlasının başına göçer, harman sonuna kadar önceden belirlenmiş bir ardıç ağacının altını ev olarak kullanırdı. Bu ardıçlara, “yurt ardıcı” veya “ev yeri ardıcı” denirdi…

Fethiye’nin yaylaları Ardıç Ağaçlarıyla ve onun kuşlarıyla daha da güzel…

Yorum, görüş ve önerileriniz