AHENK GAZETESİ ARŞİVLERİNDE FETHİYE (1912-1917) – TUNÇ TOKAY
Ahenk Gazetesi, İzmir’de yayınlanmış, İzmir’in kültür, fikir ve sosyal hayatına katkıda bulunmuş bir gazetedir. 1896 yılında yayın hayatına başlamıştır. Sahibi ve sermuharriri Cevriye İsmail‘dir. Gazete, halkın yararına olabilecek ticari, fenni, edebi ve sosyal konulara değinmiştir.
Giriş
Bu metin, Osmanlı İmparatorluğu döneminde 1912 Mart’ı ile 1917 Ocak ayı arasında Ahenk Gazetesi’nde yayınlanan haberleri derleyen bir arşiv çalışmasıdır. Özellikle Mekri ve çevresindeki bölgelere odaklanarak, idari atamalar, ekonomik faaliyetler (özellikle krom madeni ruhsatları ve palamut fiyatları gibi), altyapı projeleri (tulumba ve telefon hattı kurulumları) ve sosyo-kültürel gelişmeler (göçmen yerleşimi, hayvancılıkta hastalıklar, eğitim) hakkında bilgiler sunmaktadır. Metin ayrıca, Birinci Dünya Savaşı sırasındaki düşman donanması hareketliliği ve bombardımanlar gibi askeri olaylara dair önemli detayları da içermekte, böylece bölgenin bu kritik dönemdeki günlük yaşamına ve stratejik önemine ışık tutmaktadır.

Mekri ve Çevresinde Yerel Gelişmeler
Bölgedeki yerel gelişim, çeşitli idari, ekonomik ve sosyal faaliyetler üzerinden takip edilebilir.
- Ekonomik Faaliyetler:
- Krom Madenleri: Mekri ve çevresinde maden arayışları, bölgenin ekonomik yaşamında önemli bir yer tutmuştur. Kaynaklar, özellikle krom madeni arayışlarının ve bu alandaki ruhsatlandırmaların yoğun olduğunu göstermektedir. Mekri Kazası’nda krom madenciliği önemli bir ekonomik faaliyet olmuştur.
Ruhsat Alan Kişiler ve Süreleri: Çeşitli kişiler ve şirketler bu maden arayışları için ruhsatlar almıştır:
- Göcek Karyesi’ndeki krom madeni arama ruhsatı hakları, ölen kolağası Şerif Ağa’nın oğlu Vasıf Efendi’den Fransa tebaasından Mösyö Atin ve Şarl Mas‘a devredilmiştir. Bu devir işlemi için izin harcının yarısı oranında ferağ harcı ve buna göre techizat tertibi alınmıştır…
- Boynuz Karyesi’nde, sahil ve boş arazi-i emiriyede (Devlete ait arazi) krom madeni aramak üzere Fransa tebaasından Mösyö Petrimas’a ruhsat verilmiştir.
- Kargı ve Koca karyelerinde krom madeni arama ruhsatı yine Fransa devleti tebaasından Mösyö Hanri Masi‘ye verilmiştir.
- Menteşe Sancağı’na bağlı Mekri Kazası’ndaki krom madeni, Amanoil Dimitriyadi‘nin uhdesine ihale edilmiştir.
- Göçek Karyesi’nin Kızılkaya mevkiinde bulunan krom madeni, Osmanlı vatandaşı Hacı Nikola Loizidi Efendi‘ye doksan dokuz yıl süreyle ihale edilmiştir. Bu ihale, Şûrâ-yı Devlet (Sadrazamın başkanlığında toplanan nâzırlardan oluşan Osmanlı hükümet meclisi) ve Meclis-i Vükelâ (Başvekil veya sadrazam başkanlığında toplanan, önemli devlet işlerini görüşen, aynı zamanda nezaretler arası koordinasyonu sağlayan kurul) kararlarıyla gerçekleştirilmiştir.
- Çenger Karyesi’nde krom madeni arama ruhsatı, Mekri’de mukim Osmanlı vatandaşı Hacı Nikola Loizidi Efendi‘ye verilmiştir.
- Köyceğiz Kazası’nın Tavşan Tepesi mevkiinde de krom madeni arama ruhsatı Hacı Nikola Loizidi Efendi ve ortağına verilmiştir.

Bu bilgiler, Mekri ve çevresindeki madencilik faaliyetlerinin, özellikle krom madeni üzerinden hem yerel girişimciler hem de yabancı uyruklu kişiler tarafından yoğun olarak yürütüldüğünü, ruhsat ve ihale süreçlerinin devlet kontrolünde olduğunu ve uzun süreli sözleşmelerle desteklendiğini göstermektedir.
◦ Palamut Ticareti: Bölgede palamut ticareti de yapılmaktaydı. 1914 yılı Temmuz sonuna kadar geçerli olmak üzere, Mekri için kantar başına 3 kuruş 10 para (3.25 kuruş) palamut vergisi belirlenmiştir.
- Altyapı İyileştirmeleri:
- Yangınla Mücadele (Tulumba): Yangın söndürme altyapısı bölgede yetersizdi. Muğla Belediyesi’ndeki bir tulumbanın yetersiz olduğu, Milas ve Köyceğiz’de birer, Mekri’de ise iki tulumbaya ihtiyaç duyulduğu belirtilmiştir… Marmaris Kasabası ve Dadye (Datça) Nahiyesi için de belediye gelirlerinin yetersiz olması nedeniyle hükümetçe tulumba temini talep edilmiştir…
- Telefon Hattı Kurulumu: Mekri Jandarma Kumandanı Abdülbaki Bey, Mekri Kasabası’nı Seydiler Kemer’e telefonla bağlamak için önemli girişimlerde bulunmuştur. Bu projeye tüccar Mıgıryan 30 Osmanlı lirası, Hacı Nikola Efendi 20 Osmanlı lirası, Salih Zeki Bey 20 Fransız altını ve Osman Bey bir Napolyon ile 8 Osmanlı lirası ile maddi destek sağlamıştır.
- İdari ve Sosyal Yapıdaki Değişiklikler:
- Hükümet Merkezi: Yaz mevsiminde Mekri Kazası hükümet heyetinin Kaya mevkiine nakli için izin talep edilmiş ve bu durum Dahiliye Nezareti’ne iletilmiştir… Bu nakil uygun bulunmuştur.
- Yeni Belediye Talebi: Mekri’ye bağlı Kaya Karyesi’nin büyüklüğü ve yoğun nüfusu nedeniyle burada bir belediye teşkilatı kurulması gündeme gelmiş ve vilayet idare meclisine havale edilmiştir.
- İdari Yeniden Yapılanma: 1914 yılında Menteşe Sancağı’nda yapılan idari düzenlemeler sonucunda 14 yeni nahiye kurulmuştur. Bu kapsamda, Fethiye kazasına bağlı Fethiye (merkez), Kaya, Kestep ve Üzümlü adlarında dört nahiye oluşturulmuştur. Bu durum, daha önce Mekri’ye bağlı olan Kaya’nın idari öneminin arttığını göstermektedir.
Eğitim:
- Mekri’ye bağlı Ovacık Karyesi ilkokulu öğretmeni Hamid Efendi‘nin hazineden maaş tahsisi talebi, mevcut karşılık olmadığı gerekçesiyle karşılanamamıştır…
- Mekri’nin Kaya Karyesi’nin eski öğretmeni Ali Kemal Efendi, Kuyucak İlk Mektebi’ne birinci öğretmen olarak atanmıştır…
- İzmir Sultani Mektebi’ne (Osmanlı Devleti’nde Tanzimat sonrası ortaöğretim kurumu) Mekri’den Mehmed ve Hüseyin adlı öğrencilerin ücretsiz (leyli meccanen) kabul edildiği kaydedilmiştir.
Hayvan Sağlığı: Mekri’nin Durlar Karyesi’ndeki keçilerde “keçebaş hastalığı” salgını yaşanmış ve bu durum sonucunda üç dört sürüden yaklaşık yirmi hayvan telef olmuştur. Tedbir amacıyla Rumeli’den gelen ve Aydın’da bulunan baytar Ahmed Efendi Mekri’ye gönderilmiştir. Mekri’nin Nif Karyesi’nde at ve eşeklerde görülen hastalık üzerine Alaşehir bölgesinden baytar memuru Tevfik Efendi gönderilmiştir.
Göçmen Yerleşimi: Kavala’dan Mekri’ye gelen muhacirler için yirmi iki lira harcanmasına izin verilmiştir.
- İhtida(Dininden dönerek Müslüman olma) : Mekri’nin Kaya Karyesi’nden ikamet eden kırk yaşındaki Sivasti oğlu Yani, vicdani arzusuyla ihtida ederek Muhammed adını almıştır.
- Kaza Olayı: Mekrili altmış yaşlarındaki arabacı Mihal veled-i Todori, Mekri’de eşya taşırken yolda oynamakta olan çocukları korumak için atları tutarken ayağı kayıp düşmüş ve araba tekerleği üzerinden geçerek sağ kaburga kemiklerini kırmıştır. Ayrıca, arabanın bir tarafa eğilmesiyle düşen bir parça eşya, altı yaşındaki Vasil adlı bir çocuğun başına, yüzüne ve ayağına isabet ederek yaralanmasına neden olmuştur.
- Adli ve İdari Atamalar
Mekri Kazası’nda ve çevresinde dönem boyunca çeşitli idari ve adli görevlendirmeler yapılmıştır.
- Mekri Kazası Niyabeti (Naiblik) (Naip hakim(vekil), yargı görevlerini asli hakim gibi yerine getirirler ve aynı yetkilere sahiptirler. Yargı kararlarını verir, duruşmaları yönetir ve diğer tüm hakimlik görevlerini icra ederler): Ayaş’ın eski naibi Hüseyin Hüsnü Efendi, Mekri Kazası niyabetine (naibliğine) atanmıştır.
- Mahkeme Başkanlıkları ve Adli Personel:
- Alaşehir Kazası Bidayet (Bidayet mahkemesi, eski dönemlerde ilk derece mahkemelerine verilen isimdir. Davaları ilk olarak gören ve çözümleyen mahkemelerdi. Günümüzde bu terim kullanılmamaktadır) Mahkemesi reisi Namık Efendi‘nin görevden alınmasıyla yerine Mekri Bidayet Mahkemesi reisi Hafız Nazım Efendi atanmış, Hafız Nazım Efendi’nin yerine ise Edremid Müdde-i Umumî (Müddei umumi, “kamu adına iddiada bulunan kişi” – Savcı) muavini Salih Fehmi Efendi görevlendirilmiştir.
- Mekri Kazası Bidayet Mahkemesi mübaşiri Ahmed Efendi’ye, hizmet süresi on yıldan az olduğu için emeklilik kanununun yirmi altıncı maddesi uyarınca bir defaya mahsus olmak üzere dört yüz kuruş ikramiye verilmesi Maliye Nezareti’nden bildirilmiştir.
- Milas Kazası Bidayet Mahkemesi reisi Faik Efendi ile Mekri Kazası Bidayet Mahkemesi reisi Salih Fahri Efendi‘nin görev yerlerinin değiştirilmesi (becayiş)yönünde irade-i seniyye(Padişah emri) çıkmıştır.
- Mekri Kazası Bidayet Mahkemesi zabıt kâtibi olarak atanan Yako Efendi‘nin istifası üzerine yerine Günili Kazası kâtibi Sabri Efendi atanmıştır.
- Mekri Kazası tahrirat katibi merhum Mehmed Asım Efendi‘nin ailesine, kanunen kabul edilen hizmet süresinin dört yıl olması nedeniyle maaş tahsis edilememiş, ancak Mülkiye memurları emeklilik kanununun yirmi altıncı maddesi hükümleri uyarınca kızı Ayşe Müşerref Hanım’a bir defaya mahsus olmak üzere sekiz yüz kuruş ikramiye verilmesi Maliye Nezareti’nden bildirilmiştir.
- Köyceğiz ve Mekri tahrir mıntıkası baş kitabetine Debre eski emlak tahrir birinci muharriri (Emlak tahrir muharriri, kayıt, tescil veya deftere geçirme (kadostro) işlemlerini yapan kişidir) Mustafa Nazım Efendi (1000 kuruş maaşla), ikinci katibliğine ise Üsküb emlak tahrir muharriri Mustafa Nuri Efendi (600 kuruş maaşla) atanmıştır.
- Müftülük Görevlendirmeleri:
- Mekri Kazası müftülüğüne eski müftü Hüseyin Hüsnü Efendi yeniden atanmış, halen Mekri’de görev yapan Ali Efendi ise Konya Vilayeti dahilindeki Ereğli Kazası müftülüğüne nakledilmiştir.
- Kaymakamlık Görevlendirmeleri:
- Mekri Kazası kaymakamı Galib Bey‘in Mihalıççık Kazası kaymakamlığına nakledilmesi kararı çıkmıştır.
- Mekri Kazası kaymakamlığına, Mekteb-i Mülkiye (Osmanlı Devleti’nde memur yetiştirmek amacıyla 1858’de açılan okul) mezunlarından Trablusgarb Vilayeti tahrirat müdürlüğünden ayrılmış olan Tahir Bey atanmıştır.
- Dini Görevlendirme: Mekri Kazası Musevi cemaati hahambaşı vekilliğine Elyakim Torbel Efendi atanmıştır…
- Vilayet Meclis Üyelikleri ve Komisyon Görevleri

Vilayet genel meclisi üyeleri arasında Mekri’den Haci Yani ve Ali Kemal Efendiler seçilmiştir. Bütçe Komisyonu’nun belirlenmesinde, komisyon üyelerinin görevlerini yerine getirebilecek yeterlilik ve uzmanlığa sahip olmaları gerektiği vurgulanmıştır… Vilayet meclisi içinde kurulan şubelerde ise:
- Ziraat Şubesi’ne Hasan Efendi (Mekri) seçilmiştir.
- İdare Şubesi’ne Ali Kemal Efendi (Köyceğiz) seçilmiştir. (Ali Kemal Efendi, hem Mekri’den Vilayet Meclis üyesi olarak, hem de Köyceğiz’den İdare Şubesi’ne seçilmiş olarak belirtilmiştir).
- Donanmaya Destek ve Toplumsal Katılım
Mekri halkı, Osmanlı donanmasının güçlendirilmesi amacıyla büyük bir gayret ve coşkuyla bağış kampanyalarına katılmıştır. Bu hareketlilik, özellikle Rio de Janeiro zırhlısının satın alınıp “Sultan Osman” adının verildiği haberinin bölgeye ulaşmasıyla artmıştır.
- Ayni Yardımlar ve Müzayedeler:
- Donanmamızın güçlenmesi için toplanan nakit dışı yardımlar (ayni i’ânât) 35.000 kuruşa ulaşmıştır.
- Süleyman Ağa’nın kahvehanesinde donanma şerefine düzenlenen bir çay müzayedesinde 834 kuruş gelir elde edilmiştir.
- Donanma yardımı olarak Garbikaraağaç, Marmaris, Mekri ve Nazilli kazalarından gelen 3058 adet koyun, keçi ve ıskarta derileri de müzayede yoluyla satılmıştır.
- Nakit ve Hazine Tahvilatı Bağışları:
- Donanma Cemiyeti İzmir Merkezi’ne, 1912 Aralık’ından 1913 Ocak’a kadar olan dönemde Mekri’den 20.710 kuruş nakit ulaşmıştır.
- 1914 Mart ayında Mekri Şubesi’nden 10.800 kuruş daha nakit olarak cemiyet sandığına teslim edilmiştir.
- 1912 Aralık’ından 1913 Şubat sonuna kadar olan dönemde ise Mekri’den 17.776 kuruş değerinde hazine tahvilatı gönderilmiştir.
- 1915 Nisan ayında Garbikaraağaç ve Mekri kazalarından toplam 5.400 kuruş daha donanma için teslimat yapılmıştır. Bu bağışlar, bölge halkının toplumsal dayanışma ve savunma bilincini güçlü bir şekilde sergilediğini göstermektedir… Ayrıca, Fethiye Kazası’nda eşraftan ve tüccardan Salih Zeki Bey başkanlığında bir Müdafaa-i Milliye Teşkilatı kurulması, bölgenin savunma bilincini ve yerel katılımlarını ortaya koymuştur…
- Birinci Dünya Savaşı Döneminde Askeri Çatışmalar
Mekri ve çevresi, Birinci Dünya Savaşı yıllarında stratejik kıyı konumu nedeniyle İtilaf Devletleri donanması tarafından sıkça hedef alınmıştır.
- İtalyan Filosu Ziyareti: Prens Lui Dosadra ve Dük Dozabroz komutasındaki üç zırhlı ve dört torpido gemisinden oluşan İtalyan filosu, 1913 Kasım ayında Marmaris Limanı’nı ziyaret ettikten sonra Mekri, Antalya ve Alaiye limanlarını da ziyaret etmek üzere hareket etmiştir. Ziyaret edilen yerlerde gerekli özel törenler yapılmıştır.
- 1915 Yılı Saldırıları:
- Mayıs:
- 1 Mayıs 1915’te düşmanın (Jan Dark) kruvazörü Finike’ye asker çıkarmaya teşebbüs etmiş ancak püskürtülmüştür.
- 3-4 Mayıs 1915’te bir Fransız kruvazörünün (Arnst Reman) himayesinde altmış kadar asker, Mekri’nin batısındaki Sarsala İskelesi’ne çıkarma yapmaya çalışmış, ancak muhafızların ve jandarmaların karşı koyması üzerine hepsi gemilerine kaçmak zorunda kalmıştır…
- Aynı gün, (Jan Dark) kruvazörü Mekri’ye iki saat içinde teslim olma uyarısında bulunmuş ancak bu teklif reddedilmiştir.
- Yine 3-4 Mayıs 1915’te bir başka kruvazörün himayesinde Finike yakınlarındaki (Kekova Adası’nın doğusunda) Sukat İskelesi’ne yaklaşık dört yüz düşman askeri çıkarılmış ve sahildeki kum malzemesini yağmalamaya başlamıştır… Jandarma ve muhafızların karşı saldırıları sonucunda düşman on ölü ve yaralı vererek geri çekilmiş, kalan askerler ise istimbotlarla gemilere kaçmıştır… Bunun üzerine kruvazör, Sukat İskelesi ve çevresini bombardımana tutmuş ve Meis Adası’na doğru çekilmiştir. Bu saldırıda can kaybı yaşanmazken, bazı binalar tahrip olmuştur.
- 2-3 Mayıs 1915 gecesi, İzmir istihkamlarına yaklaşan iki düşman savaş gemisine bataryalardan ateş açılmış ve bir kruvazörün baş tarafı hasar görmüştür. Bir tüccar vapuru süvarisinden alınan bilgiye göre, biri doktor olmak üzere üç kişinin öldüğü öğrenilmiştir…
- Temmuz:
- 30 Haziran 1915’te (gazete yayın tarihi 2 Temmuz) bir düşman gemisi Fethiye’nin Göcek Limanı’na gelmiştir. Limanda gizlenmiş bir işkona (küçük tekne), yaklaşma esnasında sahipleri tarafından gazla ateşe verilmiştir. Düşmanın sahile gönderdiği sandala askerlerimiz tarafından açılan ateş sonucunda iki düşman askeri öldürülmüştür. Gemi tarafından yapılan bombardımanda bazı binalar hasar görmüş ancak can kaybı yaşanmamıştır.
- 29 Haziran 1915’te (akşam 6:30’da) iki bacalı ve iki direkli bir Fransız kruvazörü Marmaris yönünden Dalyan Boğazı’na gelmiş, bir süre gözlem yaptıktan sonra Kille, Sarsala üzerinden Göcek İskelesi’ne ulaşarak orada demirli bulunan bir gemiyi top atışıyla tahrip etmiştir.
- Ağustos:
- 16 Ağustos 1915’te bir torpido, Kille İskelesi’ne on beş, Göcek Limanı’na ise on sekiz mermi atmıştır.
- Aynı gün, bir gambot ve bir torpido Güllük Limanı’na otuz yedi mermi atmıştır.
- Bu saldırıların sonucunda kayda değer bir hasar veya can kaybı yaşanmamıştır.
- 1915 Kış Dönemi:
- 19 Aralık 1915’te bir torpido muhribi Fethiye’nin Karacaören civarına sekiz kadar mermi atmış, ancak hiçbir hasar verememiştir.
- 1916 Yılı Saldırıları:
- Mart:
- 4 Mart 1916’da iki düşman tarassud (gözlem) vapuru Mekri sahilindeki Vati Limanı ve Dönemek mevkilerinde ateş açmış, yüzden fazla mermi attıktan sonra gördükleri mukabele üzerine çekip gitmişlerdir.
- 23 Mart 1916’da bir düşman tarassud gemisi Fethiye Limanı’na yaklaşmak istemiş, mitralyöz ateşiyle karşılık bulmuş ve yaklaşık 15 mermi atmıştır.
- Bu üç bombardımanın hiçbiri zarar veya telefatla sonuçlanmamıştır.
- Nisan:
- 10 Nisan 1916’da bir düşman tayyaresi Mekri-Fethiye sahillerimize etkisiz iki bomba atmıştır.
- 15 Nisan 1916’da iki torpido ile bir tarassud gemisi Mekri Körfezi’ne gelmiş ve Ovacık yarımadasının batısındaki Reis Manastırı ve civarına 47 mermi atmıştır.
- 16 Nisan 1916’da bir tarassud gemisi ve iki torpido, Mekri’nin on iki kilometre güneyindeki bir mevkiye 174 mermi ve bunun kuzeyindeki Yılcılar’a 19 mermi atmıştır.
- 17 Nisan 1916’da iki tarassud gemisi Mekri sahilinde Beyceğiz mevkiine 40 mermi atarak küçük bir kiliseyi tahrip etmiştir.
Sonuç :
1912-1917 yılları arasında Ahenk Gazetesi’nde yayımlanan haberler, Osmanlı İmparatorluğu’nun son dönemlerinde Mekri ve çevresindeki canlı toplumsal, ekonomik ve idari yaşamı gözler önüne sermektedir.
Bölge, krom madenciliği ve palamut ticareti gibi önemli ekonomik faaliyetlere ev sahipliği yapmış, yangın söndürme ve telefon hattı gibi altyapı projeleriyle modernleşme çabaları göstermiştir. İdari atamalar ve reorganizasyonlar, merkezi yönetimin bölgedeki etkinliğini yansıtırken, halkın donanmaya yaptığı büyük çaplı bağışlar ve kurulan Müdafaa-i Milliye Teşkilatları, güçlü bir savunma bilinci ve toplumsal dayanışma ruhunu ortaya koymuştur. Özellikle Birinci Dünya Savaşı döneminde kıyı bölgelerinin maruz kaldığı yoğun düşman saldırıları, bölgenin stratejik önemini ve halkının bu tehditler karşısındaki direncini açıkça göstermektedir. Bu haberler, dönemin yerel yönetimi ile halkı arasındaki etkileşimi, sosyal refah ve savunma çabalarını detaylandırarak, bölgenin Osmanlı İmparatorluğu’nun son yıllarındaki çok yönlü değişim ve mücadele süreçlerine ışık tutmaktadır.