ÇARŞI CADDESİ’NDE BİR ARDIÇ! – GÖKHAN KORKMAZGİL

Fotoğraflar: Faruk Akbaş

Ardıç ağacını bilirsiniz. Yaylalarımızda, dağlarımızda zamana meydan okurcasına dikilir, nefis kokusunu rüzgâra salar. İğne yapraklıdır, tüm dünyada ağaç ve çalı formunda onlarca türü vardır. İki bin yıl yaşayanı görülmüştür, düşünsenize, Likyalılardan bu yana topraklarımıza kök salmıştır! Yapraklarına dokunun, tohumunu avucunuzda ezin. Nefis kokusu baş döndürür. Ardıç Kuşu ile ortak bir hikâyesi vardır: Yeni bir ardıç fidanının kolayca oluşabilmesi için ardıç kuşunun gelip tohumu yemesi gerekir. Kuşun sindirim kanalında açılan tohum böylece çimlenip yeni bir ardıç oluşturabilir. Yani ardıç kuşları yok olursa ardıç ağacı da zor olur.

Ardıç, Şaman Türkmenlerde ve Bektaşi – Alevilerde kutsal olarak kabul edilen bir ağaçtır. Dallarına bez bağlanarak dilek tutulur veya dalları tekkelerde tütsü olarak kullanılır. Ardıç tohumları pek çok hastalığın sağaltımına yardım etmek için bitkisel etken madde olarak kullanılır. Ardıç tohumları bazı yemeklere koku ve tat vermek için de kullanılır.

Ardıç ağacı dirençlidir, taşlı toprakta, yüksek dağlarda, Toroslarda görürsünüz. Bilinen en yüksek ardıç ormanı Himalayalar’da 4.900 metre yükseklikte bulunur ve dünyanın en yüksek ağaç hatlarından birini oluşturur. Sahilde de yetişmem demez, peyzaj bitkisi yaparsınız, o da olur.

Çarşı Caddesi’ndeki “Ardıç” biraz farklı! Fethiye’nin “ne yapsa güzel yapan” yüzlerinden Ahu Akbaş, Ardıç Şarküteri’yi işletiyor. Caddeye bakan eski Fethiye evlerinden biri, pırıl pırıl, şıkır şıkır bir mekân haline gelmiş. Önünden geçerken durup içeriye bakmadan geçemiyorsunuz. İçerisi, her noktasına anne eli değmiş gibi özenli ve sıcak. Ahu’nun sanatçı kimliğiyle tasarlayıp hayata geçirdiği mekân Fethiye’de az görebileceğiniz kadar güzel bir yer. Hoş ve rahat bir şıklığı öne çıkararak Çarşı Caddesi’ne değer katmışlar. Sertifikalı, temiz, doğal ve yerel yiyecekleri, unuttuğumuz ev lezzetlerini esprili, titiz ve zevkli sunumla ortaya koymuşlar. Kaybolmaya yüz tutmuş yerli tohumların kullanıldığı zirai ilaçsız ve gübresiz tarım ürünlerini bulup getirmişler. Ülkemizde hangi ürün en iyi neredeyse oradan getirtiyorlar.

Burası, sadece şarküteri olmaktan daha fazlası. Müthiş bir ekmek reyonu var, ustasından günlük, taze taze yaptırıyorlar. Her zaman taze çayı ve şahane kahvesi eşliğinde nefis tost ve sandviçler hazırlıyorlar. Bir okuma ve çalışma köşesi var, kitabınızı okuyabilir, yazışmalarınızı düzenleyebilir, çalışabilirsiniz.

Önündeki tezgâha oturup bir kahve içtik, kahvenin kokusuyla birlikte eski Fethiye’nin ruhunu içimize çektik. Baktık, kahve fincanının içinde iyilik var!

5

Yorum, görüş ve önerileriniz