YAPAY ZEKÂNIN EN BÜYÜK 15 RİSKİ[1]   BERNARD MARR – ÇEVİRİ: UĞUR ÇAÇARON

Dünya, yapay zekâ (YZ) teknolojilerinde benzeri görülmemiş bir büyümeye tanık olurken, bunların yaygın olarak benimsenmesiyle ilişkili potansiyel riskleri ve zorlukları dikkate almak önemlidir.

Yapay zekâ, iş kaybından güvenlik ve gizlilik endişelerine kadar bazı önemli tehlikeler sunar ve sorunların farkındalığını teşvik etmek, yapay zekânın yasal, etik ve toplumsal etkileri hakkında konuşmalara katılmamıza yardımcı olur.

Yapay zekânın en büyük riskleri şunlardır:

1. Şeffaflık Eksikliği

Yapay zekâ sistemlerinde, özellikle karmaşık ve yorumlanması zor olabilen derin öğrenme modellerinde şeffaflığın eksikliği acil bir sorundur. Bu opaklık, bu teknolojilerin karar alma süreçlerini ve altta yatan mantığını gizler.

İnsanlar bir yapay zekâ sisteminin sonuçlara nasıl ulaştığını anlayamadıklarında, bu teknolojilerin benimsenmesine karşı güvensizlik ve direnç oluşabilir.

2. Önyargı ve Ayrımcılık

YZ sistemleri, önyargılı eğitim verileri veya algoritmik tasarım nedeniyle toplumsal önyargıları istemeden sürdürebilir veya artırabilir. Ayrımcılığı en aza indirmek ve adaleti sağlamak için, tarafsız algoritmaların ve çeşitli eğitim veri kümelerinin geliştirilmesine yatırım yapmak hayati önem taşır.

3. Gizlilik Endişeleri

Yapay zekâ teknolojileri genellikle büyük miktarda kişisel veri toplar ve analiz eder, bu da veri gizliliği ve güvenliğiyle ilgili sorunları gündeme getirir. Gizlilik risklerini azaltmak için, katı veri koruma düzenlemeleri ve güvenli veri işleme uygulamaları için savunuculuk yapmalıyız.

4. Etik İkilemler

Yapay zekâ sistemlerine, özellikle önemli sonuçları olan karar alma bağlamlarında ahlaki ve etik değerleri aşılamak önemli bir zorluk teşkil eder. Araştırmacılar ve geliştiriciler, olumsuz toplumsal etkilerden kaçınmak için yapay zekâ teknolojilerinin etik etkilerine öncelik vermelidir.

5. Güvenlik Riskleri

Yapay zekâ teknolojileri giderek daha karmaşık hale geldikçe, bunların kullanımıyla ilişkili güvenlik riskleri ve kötüye kullanım potansiyeli de artmaktadır. Bilgisayar korsanları ve kötü niyetli aktörler, daha gelişmiş siber saldırılar geliştirmek, güvenlik önlemlerini atlatmak ve sistemlerdeki güvenlik açıklarını istismar etmek için yapay zekânın gücünden yararlanabilirler.

Yapay zekâ destekli otonom silahların yükselişi, özellikle kritik karar alma süreçlerinde insan kontrolünün potansiyel kaybını düşündüğümüzde, bu teknolojiyi kullanan haydut devletlerin veya devlet dışı aktörlerin tehlikeleri konusunda endişeleri de gündeme getiriyor. Bu güvenlik risklerini azaltmak için, hükûmetlerin ve kuruluşların güvenli yapay zekâ geliştirme ve dağıtımı için en iyi uygulamaları geliştirmeleri ve yapay zekâ güvenlik tehditlerine karşı koruma sağlayan küresel normlar ve düzenlemeler oluşturmak için uluslararası iş birliğini teşvik etmeleri gerekir.

6. Güç Yoğunlaşması

Yapay zekâ gelişiminin az sayıda büyük şirket ve hükûmet tarafından domine edilmesi riski eşitsizliği artırabilir ve yapay zekâ uygulamalarında çeşitliliği sınırlayabilir. Merkezi olmayan ve işbirlikçi yapay zekâ gelişimini teşvik etmek, güç yoğunlaşmasını önlemenin anahtarıdır.

7. Yapay zekâya bağımlılık

Yapay zekâ sistemlerine aşırı bağımlılık, yaratıcılığın, eleştirel düşünme becerilerinin ve insan sezgisinin kaybına yol açabilir. Yapay zekâ destekli karar alma ve insan girdisi arasında bir denge kurmak, bilişsel yeteneklerimizi korumak için hayati önem taşır.

8. İş Kaybı

Yapay zekâ odaklı otomasyon, özellikle düşük becerili çalışanlar için çeşitli sektörlerde iş kayıplarına yol açma potansiyeline sahiptir (ancak yapay zekâ ve diğer yeni teknolojilerin ortadan kaldırdığından daha fazla iş yaratacağına dair kanıtlar vardır).

Yapay zekâ teknolojileri gelişmeye ve daha verimli hale gelmeye devam ettikçe, iş gücü değişen ortamda alakalı kalmak için uyum sağlamalı ve yeni beceriler edinmelidir. Bu, özellikle mevcut iş gücündeki düşük becerili çalışanlar için geçerlidir.

9. Ekonomik Eşitsizlik

Yapay zekâ, orantısız bir şekilde varlıklı bireylere ve şirketlere fayda sağlayarak ekonomik eşitsizliğe katkıda bulunma potansiyeline sahiptir. Yukarıda bahsettiğimiz gibi, yapay zekâ destekli otomasyon nedeniyle yaşanan iş kayıplarının düşük becerili çalışanları etkileme olasılığı daha yüksektir ve bu da artan bir gelir farkına ve sosyal hareketlilik fırsatlarının azalmasına yol açar.

Yapay zekâ geliştirme ve sahipliğinin az sayıda büyük şirket ve hükûmette yoğunlaşması, daha küçük işletmeler rekabette zorlanırken servet ve güç biriktirirken bu eşitsizliği daha da kötüleştirebilir. Yeniden beceri kazandırma programları, sosyal güvenlik ağları ve fırsatların daha dengeli bir şekilde dağıtılmasını sağlayan kapsayıcı yapay zekâ geliştirme gibi ekonomik eşitliği teşvik eden politikalar ve girişimler, ekonomik eşitsizlikle mücadeleye yardımcı olabilir.

10. Yasal ve Düzenleyici Zorluklar

Sorumluluk ve fikri mülkiyet hakları da dahil olmak üzere yapay zekâ teknolojilerinden kaynaklanan benzersiz sorunları ele almak için yeni yasal çerçeveler ve düzenlemeler geliştirmek hayati önem taşımaktadır. Yasal sistemler, teknolojik gelişmelerle uyumlu olacak ve herkesin haklarını koruyacak şekilde evrim geçirmelidir.

11. Yapay zekâ Silahlanma Yarışı

Ülkelerin bir yapay zekâ silahlanma yarışına girme riski, potansiyel olarak zararlı sonuçları olan yapay zekâ teknolojilerinin hızla gelişmesine yol açabilir.

Son zamanlarda, Apple’ın kurucu ortağı Steve Wozniak da dahil olmak üzere binden fazla teknoloji araştırmacısı ve lideri, istihbarat laboratuvarlarını gelişmiş yapay zekâ sistemlerinin geliştirilmesini durdurmaya çağırdı. Mektupta, yapay zekâ araçlarının “toplum ve insanlık için derin riskler” oluşturduğu belirtiliyor.

Liderler mektupta şunları söyledi:

“İnsanlık yapay zekâ ile gelişen bir geleceğin tadını çıkarabilir. Güçlü yapay zekâ sistemleri yaratmayı başardıktan sonra, artık ödüllerini topladığımız, bu sistemleri herkesin açıkça yararına olacak şekilde tasarladığımız ve topluma uyum sağlama şansı verdiğimiz bir ‘yapay zekâ yazının’ tadını çıkarabiliriz.”

12. İnsan Bağlantısının Kaybı

Yapay zekâ destekli iletişim ve etkileşimlere olan bağımlılığın artması, empati, sosyal beceriler ve insan bağlantılarının azalmasına yol açabilir. Sosyal doğamızın özünü korumak için teknoloji ve insan etkileşimi arasında bir denge kurmaya çalışmalıyız.

13. Yanlış Bilgi ve Manipülasyon

Deepfake[2] gibi yapay zekâ tarafından üretilen içerikler, yanlış bilgilerin yayılmasına ve kamuoyunun manipüle edilmesine katkıda bulunur. Yapay zekâ tarafından üretilen yanlış bilgileri tespit etme ve bunlarla mücadele etme çabaları, dijital çağda bilginin bütünlüğünü korumak için kritik öneme sahiptir.

Stanford Üniversitesi’nin yapay zekânın en acil tehlikeleri üzerine yaptığı bir çalışmada araştırmacılar şunları söyledi:

“Yapay zekâ sistemleri internette yanlış bilgilendirme hizmetinde kullanılıyor ve bu da onlara demokrasi için bir tehdit ve faşizm için bir araç olma potansiyeli veriyor. Deepfake videolardan, fikir birliğini taklit ederek ve sahte haberler yayarak kamu söylemini manipüle eden çevrimiçi bot[3]lara kadar, yapay zekâ sistemlerinin toplumsal güveni baltalama tehlikesi vardır. Teknoloji, suçlular, haydut devletler, ideolojik aşırılıkçılar veya sadece çıkar grupları tarafından ekonomik kazanç veya siyasi avantaj elde etmek amacıyla insanları manipüle etmek için kullanılabilir.”

14. Beklenmeyen Sonuçlar

Yapay zekâ sistemleri, karmaşıklıkları ve insan denetiminin eksikliği nedeniyle beklenmedik davranışlar sergileyebilir veya öngörülemeyen sonuçlara sahip kararlar alabilir. Bu öngörülemezlik, bireyleri, işletmeleri veya toplumun tamamını olumsuz etkileyen sonuçlara yol açabilir.

Sağlam test, doğrulama ve izleme süreçleri, geliştiricilerin ve araştırmacıların bu tür sorunları tırmanmadan önce belirlemelerine ve düzeltmelerine yardımcı olabilir.

15. Varoluşsal Riskler

İnsan zekâsını aşan yapay genel zekâ[4]nın (YGZ) geliştirilmesi, insanlık için uzun vadeli endişeler doğurur. YGZ olasılığı, bu gelişmiş YZ sistemleri insan değerleri veya öncelikleriyle uyumlu olmayabileceği için beklenmeyen ve potansiyel olarak felaketle sonuçlanabilecek sonuçlara yol açabilir.

Bu riskleri azaltmak için, YZ araştırma topluluğunun güvenlik araştırmalarına aktif olarak katılması, etik yönergeler üzerinde iş birliği yapması ve YGZ geliştirmede şeffaflığı teşvik etmesi gerekir. YGZ’nın insanlığın en iyi çıkarlarına hizmet etmesini ve varlığımıza tehdit oluşturmamasını sağlamak çok önemlidir.


[1]“The 15 Biggest Risks Of Artificial Intelligence”, Bernard Marr, 2/7/2023, www.forbes.com

Makine yardımıyla çeviren: Uğur Çaçaron

[2]     Deepfake, yapay zekâ ve makine öğrenimi teknikleri kullanılarak bir kişinin sesini, görüntüsünü veya hareketlerini manipüle edip sahte içerikler oluşturmayı ifade eder. “Deep” terimi, derin öğrenme (deep learning) algoritmalarından gelirken, “fake” ise bu içeriklerin sahte olduğunu vurgular.

[3]     Bot, dijital ortamda belirli bir görevi veya işlevi otomatik olarak gerçekleştiren bir programdır. “Robot” kelimesinin kısaltması olan botlar, kullanıcıların müdahalesine gerek kalmadan tekrarlayan görevleri hızlı ve verimli bir şekilde yerine getirmek için tasarlanır.

[4]     Yapay Genel Zekâ (Artificial General Intelligence – AGI), insan zekâsına benzer şekilde çeşitli görevleri gerçekleştirebilen, geniş bir kavrama, öğrenme ve problem çözme kapasitesine sahip bir yapay zekâ türüdür.

Yorum, görüş ve önerileriniz