TEMETTÜÂT DEFTERLERİNE GÖRE KAYAKÖY (LİVİSİ) (H.1261 / M.1844-45) – DÜZENLEYEN: TUNÇ TOKAY

BÖLÜM: 5

Değerli okurlarımız,

Uzun zamandır Fethiye ve Kayaköy’ün tarihine ilişkin belgeler üzerinde araştırmalarını sürdüren Tunç Tokay, Osmanlı’nın temettüât defterlerinin kayıtlarını ve o döneme ait başka belgeleri inceleyerek, Kayaköy’ün 1845 – 1850 yıllarındaki ekonomik ve sosyal yaşamını aydınlatan bir çalışma gerçekleştirdi. Önceki 4 yayınımızda   “temettüât kavramı ve defterlerin içerikleri”,  “temettüât defterleri kayıtlarına göre Livissi’deki mesleki yapı”, “ziraat” ve “hayvancılık” üzerine belgelerde yer alan bilgilerini aktarmıştık. Bu bölümde ise “diğer mal varlıkları ve mali yapı” ile ilgili belgelere dayalı bilgileri aktarıyoruz.

Metinlerdeki, tablolar Osmanlı arşivlerinden, defterler, vergiler hakkındaki genel bilgiler ise Emrah Solmaz’in yüksek lisans tezinden alındı. Yazı dizimizde aktarılan bilgiler Lameras, Teodosiadis ve Paschalidis’in anı kitaplarından kısa alıntılar ve Tunç Tokay’ın tabloları Livisi hakkındaki diğer belgelerden edinilen bilgileri yorumları ile oluşturuldu.

Kayaköy meraklılarına mübadeleden 70 yıl kadar önceki belgeli bilgileri aktarma fırsatını sağlayan Tunç Tokay’a şükranlarımızı sunuyoruz.

C. DİĞER MAL VARLIKLARI

Temettüât defterlerine göre, ziraat ve hayvancılık dışında çok az hanede, kiraya verilmiş olan, tarla; sebze bahçesi, değirmen; mağaza, ev, öküz ve fırın olmak üzere, 7 kalem mal varlıklarından elde edilen yıllık icar bedeli ile değirmenlerden elde edilen yıllık hâsılat bulunmaktadır. Kira ile verilen tarlalardan, dönüm başı alınan sabit bir bedel olmayıp; dönümden 1 kuruş ila 10 kuruş arasında değişen meblağda icar bedeli elde edilmiştir.

Kiraya verilen sebze bahçelerinden, dönüm başına 7,5 kuruş ila 75 dönüm arasında değişen miktarda icar bedeli alınmaktadır.

Değirmenlerin bir kısmının sahipleri tarafından işletildiği ve bundan yıllık hâsılat elde edildiği; bir diğer kısmının ise başkaları tarafından işletilmek üzere kiraya verilip, icar bedeli alındığı görülmektedir. Değirmenlerin bazılarının müşterek işletildiği ve ortaklar arasında hâsılatlarının bölüşülmektedir. Müşterek sahip olunan değirmenlerin, kiraya verilmiş olması durumunda, icar bedeli, ortaklar arasında yarı yarıya bölüşülmektedir.

Kiralık olarak verilen mağazalarda da müşterek sahip olunanlar bulunmaktadır.

Meğri kazasında tarla, sebze bahçesi, değirmen ve mağaza dışında, ev ve öküz kiralandığı da görülmektedir. Livisi’de 34 dönüm tarla, 14 sebze bahçesi, 12.5 (ortaklı) mağaza, 5 ev, 1 öküz kiraya verilmiştir.

Diğer kira gelirleri. Livisi’de 2 değirmen, 1 fırın kiraya verilmiştir.

D. GELİR KALEMLERİ

Temettüât defterlerinde, her hanenin taşınır – taşınmaz bütün mal varlıkları yazıldıktan sonra, en alta yıllık hâsılat elde edilenlerin toplamı, umumiyetle “mecmuundan bir senede tahminen temettüâtı” başlığı altında, kuruş cinsinden rakam olarak kaydedilmiştir. Tabii ki birçok hanede eksik ya da fazla toplamalar görülmekle birlikte; büyük çoğunlukla hâsılatların toplamı doğru olarak verilmiştir. Umumiyetle mezru tarla, incir bahçeleri, asmalar, zeytin bahçeleri ve tütün tarlaları olmak üzere 5 tür ziraî arazilerden elde edilen yıllık hâsılatlar; sağman koyun, sağman keçi, dölsüz koyun, dölsüz keçi, sağman inek, deve ve kısrak olarak 7 tür hayvandan alınan hayvancılık hâsılatları ve esasen hayvancılık içerisinde ele almamız gereken arı kovanlarından elde edilen arıcılık hâsılatı olmak üzere 13 farklı kalemden gelir elde edilmektedir. Ziraat ve hayvancılık dışında, çok az hanede, kiraya verilmiş olan, tarla, sebze bahçesi, değirmen, mağaza, ev ve öküz olmak üzere ve olmak üzere 6 kalem mal varlıklarından elde edilen yıllık icar bedeli ile değirmen ve fırın olarak 2 farkı emlâkten elde edilen yıllık hâsılat bulunmaktadır. Bu bağlamda yukarıda değindiğimiz ziraat ve hayvancılık ile birlikte, Meğri kazasında 21 farklı gelir kalemi bulunmaktadır.

Zuhurat temettüsü, kaynağı belli olmayan gelirler; zanaat temettüsü ise meslek sahibi kişilerin, icra ettikleri mesleklerinden kazandığı gelirlerdir.

Temettüât defterlerinin son sayfasına, haneler için kaydedilen temettüâtların toplamı kaydedilmiş olup; bu toplamların hepsinde ufak hesap hataları yapılmıştır.

III. BÖLÜM MALÎ YAPI

Tanzimat yöneticilerinin vergi düzenine getirmeye çalıştıkları uygulama biçimi daha önce mevcut olan şerî vergileri kaldırarak, yerine ziraî ürünlerden onda bir oranında öşür, küçükbaş hayvanlardan adedi ağnam ve gayrimüslim ahaliden cizye alınması; pek çok türü ve tahsil şekli olan örfî vergiler yerine de, bir bütün halinde alınması kararlaştırılan “vergiyi mahsusa” şeklindedir.

A. ÖŞÜRLER VE ADEDİ AĞNAM

İslam inancında zekât, fitre ve sadaka gibi dinî bir vecibe olan öşür, her ne kadar da kelime manası 10’da bir olsa da, Osmanlı Devleti’nde Tanzimat’a kadar, öşür veya aşar adı altında, ziraî mahsullerden 1/3 ile 1/10 arasında değişen oranlarla alınmıştır. Devletin malî bunalımlarının artığı zamanlarda, öşür nispeti % 15’lere kadar çıkıyordu.

1. Hububat Öşürleri

Temettüât defterlerine göre, Meğri kazasında buğday, arpa, darı, susam, burçak ve sarımsak olmak üzere, 6 farklı üründen hububat öşrü alınmaktadır.

2. Bağ ve Bahçe Öşrü

Meğri kazasında incir, asma (üzüm) ve sebze bahçeleri bulunmaktadır. Sebze bahçesi bulunan ailelerin, elde ettikleri hâsılattan, tahsil edilmiş öşür kaydı bulunmamaktadır. Temettüât defterlerinde, asmalardan elde edilen hâsılattan ödenen öşrün, “pekmez öşrü” olarak kaydedildiği görülür. Umumiyetle ayrı ayrı kaydedilen incir ve pekmez öşürlerinin, bazı hanelerde “incir ve pekmez öşrü” ibaresiyle, ortak olarak kaydedildiği görülmektedir. Bu hanelerde, bahçelerin dönüm ve hâsılatının da “incir ve asma bahçesi” ibaresiyle ortak yazıldığı görülür. Yerleşim yerleri arasında, Yukarı Mahalle 656 kuruş ile en fazla toplam bağ ve bahçe öşrü tahsil edilen yerdir. Yine Yukarı Mahalle, 548 kuruş ile en fazla incir öşrü ödenilen yer olmaktadır. Toplamda 310 hane 1530 kuruş bağ-bahçe öşrü ödemiştir.

3. Tütün Öşrü

Temettüât defterlerinde “duhan öşrü” ibaresi ile kayıtlı olan tütün öşrü, tütün tarlalarından elde edilen hâsılatın 10’da 1’i olarak tahsil edildiği görülmektedir. Livisi’de 79 hane 5540 kuruş tütün öşrü ödemiştir.

4. Kovan Öşrü

Meğri kazası temettüât defterlerine göre, 1 adet arı kovanından, sabit olarak, yıllık 10 kuruş hâsılat alınmakta olup; 1 kovandan elde edilen 10 kuruş hâsılat için, 1 kuruş öşür alındığı görülür. Livisi’de 16 hane, 227 kovan için 227 kuruş kovan öşrü ödemiştir.

5. Adedi Ağnam Vergisi

Osmanlı’da, koyun başına alınan vergiye Adedi Ağnam denir. Fakat bu verginin keçilerden de alındığı görülmüştür. Adedi ağnam, şerî vergilerden olup; öşür kadar eski ve yaygındır. Tanzimat öncesi 10’da 1 oranda aynî (hayvan olarak) olarak alınmaktaydı. Tanzimat’la birlikte, bu verginin aynî olarak toplanması usulüne son verilmiştir.

Meğri kazası temettüât defterlerine göre, koyun ve keçinin yavruları olan kuzu ve oğlak dışında, sağman ve dölsüz kaydı bulunan küçükbaş hayvanlardan, sabit olarak, hayvan adedi başına 0,5 kuruş adedi ağnam vergisi alındığı görülür. İlgili başlık altında belirttiğimiz üzere sağman koyundan 12 kuruş; sağman keçiden 10 kuruş; dölsüz koyundan 2 kuruş; dölsüz keçiden 1 kuruş yıllık hâsılat alınmaktadır. Livisi’de 2 haneden 21 baş hayvan için 10.5 kuruş ağnam vergisi alınmıştır.

Yorum, görüş ve önerileriniz