TELMESSOS TİYATROSU – NACİ DİNÇER
Likya kenti Telmessos’un 1. Yy’da yapıldığı düşünülen tiyatro, Likya’dan günümüze ulaşan kültür mirasımızın önemli değerlerinden birisidir.

Haziran 2012’de il özel idaresi tarafından özel bir kuruluşa ihale edilen antik Telmessos tiyatrosunun restorasyonun 600 günde tamamlanması planlanmıştı. Ancak müteahhit firma ile yaşanan hukuki sorunlar nedeniyle restorasyon çalışmaları zamanında tamamlanamamıştır. Fethiye Kaymakamlığının girişimleri ile 10.10.2022 tarihinde temizlik ve çevre düzenlemesi yapılarak, tiyatro yeniden ziyaretlere ve izinli etkinliklere açılmıştır.
Antik kaynaklarda söz edilen Telmessos’un büyük tiyatrosu Erken Roma döneminde yapılmış ve MS 2 yy. da yaşanan depremlerden sonra onarımdan geçirilmiştir. Evliya Çelebi, seyahatnamesinde Fethiye’de iki tiyatro bulunduğundan söz ediyor. Diğeri ise son yıllarda Fethiye Kalesinde yapılan kazılar sonrasında ortaya çıkartılan küçük tiyatrodur. Büyük Tiyatro, 1993 yılında dönemin Müze Müdürünün oturmakta olduğu lojmanın yıkılarak, o alanda Fethiye halkının ve iş çevrelerinin maddi desteği sağlanarak yapılan kazılarla ortaya çıkartılmış ve bu çalışma ülke kamuoyunda büyük ilgi çekmiştir. Fethiye Müze Müdürlüğü tarafından yapılan kazılarla 3-4 metre toprak kaldırılarak oturma sıraları ve tiyatronun tüm unsurları ortaya çıkarılmıştır.
Geç dönemdeki pek çok tiyatro gibi, bu tiyatronun da gladyatör dövüşleri için değişikliğe uğratıldığı anlaşılıyor. Orkestranın kenarı, duvar örülerek izleyici güvenliği için yükseltilmiş, orkestra alanına yakın sıraların üstüne sonradan yapıldığı belli olan seçkinler bölümü eklenmiştir. Orta yola açılan tonozlu geçitlerin yan duvarı ile sahne binası kalıntıları günümüze ulaşmıştır. Oturma sıralarının sonundaki destek duvarının bir kısmı da sağlamdır. Oturma sıralarının (cavea) toplam 10 ışınsal yollu (kerkides) birinci kademesinde 17 basamak, ikinci kademesinde 15 basamak bulunuyor. Orkestra yarıçapı yaklaşık 16 metre olan tiyatronun sahne binasının eni yaklaşık 14 metre, uzunluğu yaklaşık 42 metredir. Sahne binasının sağlamken yüksekliği yaklaşık 20 metre olmalıydı. Dairesel orta yolun genişliği iki metre kadardır. Seçkinler bölümünün eni yaklaşık 7 metre, derinliği yaklaşık 6 metredir. Orkestra alanına üç kapı açılmaktadır. Işınsal yol basamakları, oturma sırası yapıldıktan sonra yerinde oyulmuş, sıra başlarına aslan pençeleri işlenmiştir.

Cavea’yı (oturma sıraları) bölen bir diozoma (oturma sıralarını ayıran yatay geçit) ile iki oturma grubuna sahip olan tiyatronun üst oturma sıralarının tamamı 1957 yılında bölgede yaşanan depremde büyük zarar görmüş, taşlarının bir kısmı sökülüp İstanbul’a götürülüp sur onarımında kullanılmış, bir kısmı ise ticari iskelenin ve kordonun inşaatında kullanılmıştır. Mevcut 4 giriş ve çıkışlardan biri bozulmuş diğerleri sağlam kalmıştır. Tiyatroda bugünkü haliyle 2000-2500 kişi oturabilmektedir. Tiyatronun orijinalindeki oturma kapasitesi ise takriben 6000 kişilik olarak değerlendirilmektedir.
Doğal yamaç üzerine yerleştirilen oturma sıraları denize cepheli ve muhteşem bir manzaraya sahiptir. Yakınındaki polis karakolunun bahçesinde Likya döneminden günümüze ulaşan lahit mezar ve tapınak kalıntıları vardır.
Kazılar sırasında toprak altından çıkartılan bazı heykel ve mermer bezeme örnekleri güvenlik nedeniyle Fethiye Müzesine taşınmıştır. Telmessos Tiyatrosu, ülkemizdeki antik tiyatroların içinde denizin dalgalarının duvarlarını dövdüğü tek tiyatro yapısıdır.
Telmessos Tiyatrosu, Fethiye’nin turizm sektöründe çekim gücünü yaratan en önemli değerlerinden biridir.
- Şehrin tarihsel dokusunu ve geçmişini anımsatan değerli bir kültür varlığıdır.
- Çeşitli kültürel ve sanatsal faaliyetlerin belirli kurallarla yapılabileceği bir mekandır.
- Şehir içi kültür turlarının en önemli ve keyifli duraklarından birisidir.
- Etkileyici bir görselliğe sahiptir.
- Ticari iskelenin tam karşısında olması nedeniyle, deniz yoluyla gelen ziyaretçilerin ilk karşılaştığı tarihsel ve kültürel değerimizdir.
Telmessos Tiyatrosunun ziyarete açılması ve kültür – sanat etkinlikleri için kullanılması için yeni bir plan ve programa gerek olduğunu düşünüyorum. İlk aklıma gelenler:
- Ziyaretler ve etkinlikler nedeniyle yapının fiziksel zararlara uğramaması için öncelikli olarak, koruma – kullanma dengesi içinde taşıma kapasitesi belirlenmelidir.
- Taşıma kapasitesine uygun olarak, mekânda kültürel ve sanatsal faaliyetlere belirli kurallar dahilinde izin verilmeli, tiyatronun ticari amaçlarla konser, gösteri vb etkinlikler için kiralanarak kullanılmasına izin verilmemelidir.
- Tiyatro yapısına doğal görünümünü bozacak herhangi bir müdahale yapılmamalıdır.
- Düzenlenecek organizasyonlar bütün iletişim araçlarında en geniş kitlelere duyurularak bölge tanıtımı için fayda sağlanmalıdır.
- Tiyatronun önündeki yeşil alanın, koruma önlemleri alınarak “açık hava sergileme alanı” anlayışıyla Fethiye Müzesi tarafından değerlendirilmesi çekim gücünü arttıracaktır.
- Tiyatronun batısında Emniyet Müdürlüğüne ait binanın arkasındaki lahit mezar ve tapınak kalıntısının belirli bir mesafeden görünebilir olması sağlanmalıdır.
- Tiyatronun görselliği bölgenin tanıtım araçlarında daha fazla yer almalıdır.

Çok değerli bir kültür mirasımız var. Tiyatrolar geçmişte kentlerin halk meclislerinin toplandığı ve kentin sorunlarının tartıştığı, kültürel – sanatsal – sportif faaliyetlerin düzenlendiği, eğitim amaçlı toplantıların düzenlendiği mekanlardı. Okur yazarlık oranının %5’i bile bulmadığı dönemlerde kent halkı yasaları da sosyal dayanışma kuralarını da tiyatrodaki sunumlarla öğrenir ve gereğini yerine getirirdi. Çok tanrılı dönemlerdeki dinsel ritüellerini de tiyatro yapılarında buluşarak gerçekleştirirlerdi.
Sofokles’in trajedilerinden birisini ya da Aristophanes‘in bir komedisini bu mekânda izlemek bana büyük keyif verirdi…