GÖKKUŞAĞINA AĞIT – GÜNNUR BAŞAR
Kurudu sözpınarlarım
Yaralarımı dinlemekten
Artık içinde ‘Sen’ olmayan şiirler yazıyorum
Dünya ayaklarımın altında ufalanıyor
Gerçeklik, kırılmış cam gibi dağılıyor etrafımda
Varlığıma tanık ararken ben,
dünyanın acısına tanık olmada yalnız
Tutunacak bir nefes arıyorum umutsuzca
‘Sen’ yoksun..
Işık usulca dönüyor
civide, kızıla, laciverde,
Sevmeyi unutan kuşlar, tabutlar taşıyor yuvalarına
Ortalık bir, dağ, bir, ağaç..
bir, kuş, bir, ölüm kokuyor
Korkuyorum kılımı kıpırdatmaya
o büyük mavilikte
‘Sen’ yoksun..
Sözcükler yüktür
İşgal orduları zihnin geçmiş savaşlardan
Ölü bir ara zamanda yaşar
Eski zaman sözcükleri
Dilin ipliğiyle birleştiriyorum harflerini
Bir cümle etmiyorlar
Ben, ben değilim,
Masalımı şiirimi terketmişim
Senin dünyanda yaşarım diye.
Meğer ölümle takas etmiş yaşamı
O küçük aptal denizkızı..
Lazım olur diye biriktirdiğim
Bütün kelimelerim tükeniyor
Umut kelimesini arıyorum
Sen kelimesini arıyorum
‘Sen’ yoksun
Değil rüzgara, hiç bir emre boyun eğmeyen saçların
Ve teninde tuzla yoğrulmuş deniz kokusu, uzaklardaki yar
Dilsizim bilinmeyeninde
‘Sen’le birlikte kaybettiğim hayali arıyorum
Bir gözaçıp kapama zamanında anlıyorum ki
O hayal de ‘Sen’sin
Zaten ‘Sen’ yoksun
Sonra Yıldırım Çarpması gibi
Farklı bir son yazılıyor hikayeye
Okyanusta iki zerre
Sen de yoksun ben de..
Boşlukta kalıyor bütün cümleler
‘Sen’ yoksun
Zamanın ötesinde yaşam kavgasında
Bir memeli,
açlık terbiyesinde bir hayvan,
Yüzyıllar öncesinde savaş meydanında
Sağ kalan tek asker
Vicdan terbiyesinde bir insan
Vazgeçmemeye, umut etmeye, azmetmeye çalışıyorum
‘Sen’ yoksun.
**
ELİM BÖĞRÜMDE – GÜNNUR BAŞAR
Lal olmuşum kendi denizimde sürükleniyorum
Geçmiş yok gelecek yok, öyle bir zamanda sıkışmışım
Genişlemiş o zaman, sonsuz bir şimdi olmuş
Nereye baksam seni görüyorum
Bütün yüzler sen, bütün ilişkiler aşk
Ah olmuşum, doğa hep üstüme kapanan bir hesap
Tüten bacam yeraltında, sekstantı şaşmış kubbenin
Parçalanmış beden parçalanmış bilinç
Düşler bölünmüş uykusuz
Yaşayanların dertleri, ölülerin acısını bastırır
Sus olmuşum günlerin izini karıştırmışım
Sorular hep bilinmeyen yerlerden
Devlet ne halk ne
Akbelen ne İkizdere ne, Kazdağları nire..
Canım dişimde elim böğrümde Doğa kimin umurunda…