PEDALLA – SERDAR ADAKALE

2020 sonrası iklim değişikliği rejiminin çerçevesini oluşturan Paris Anlaşması; insan kaynaklı sera gazı emisyonlarının neden olduğu küresel sıcaklık artışını uzun vadede, sanayileşme öncesi döneme kıyasla 2oC altında ve mümkünse 1,5oC’yi yakalamanın önemine dikkat çekiyor. Bu amacın gerçekleşebilmesi için sera gazı salınımına sebep olan enerji üretimi, sanayi ve ulaşım faaliyetlerinin bu hedefi gözetir şekilde gerçekleştirilmesi önemini koruyor.

Fosil yakıtlı ulaşım araçlarının yoğun kullanımı iklim değişikliğinin sebeplerinden biri olduğuna göre şehir içi ulaşımda bisiklet kullanımı bu çözümlerden biri olamaz mı? Bisiklet kullanımı; daha az karbon salınımı sayesinde hem doğayı koruyacak hem de şehirleri daha yaşanabilir hâle getirecek aslında. Düşünsenize, bisiklet demek daha az trafik demek, yol kenarlarına park edilen araçların olmadığı bir şehir hayal edin; daha geniş kaldırımlar, yayalara daha çok alan ve yeşil alanlara daha fazla yer. Böyle bir düzenleme sadece şehir estetiğini artırmakla kalmaz, aynı zamanda toplumsal hareketliliği de kolaylaştırmaz mı? Hem gürültü hem ısı yayılımı daha az, daha temiz hava ve hem bedene hem ruha iyi gelecek bir hareket değil mi pedalla.

Bisiklet, sadece bireysel bir ulaşım aracı değil, aynı zamanda sürdürülebilir bir geleceğin anahtarlarından biri olabilir. Daha az trafik, daha temiz bir çevre, daha sağlıklı bireyler ve daha yaşanabilir şehirler için bisiklet yollarının artırılmasının ne kadar önemli olduğunu aslında deneyimledik. Şehirlerin bisiklet dostu bir yapıya kavuşması, yalnızca bir ulaşım problemine çözüm sunmakla kalmayacak, aynı zamanda yaşam kalitesini artırarak toplumsal bir dönüşümü de beraberinde getirecek. Gelin, bu dönüşümün bir parçası olalım ve geleceğe pedal çevirelim.

03 Kasım 2015 tarihinde Resmî Gazete’de şehir içi yollarda bisikletlerin ulaşım amacıyla kullanılmasını sağlamak, bisiklet yolları, bisiklet istasyonları ve bisiklet park yerlerinin planlanması, tasarlanması, yapılması ve işletilmesine ilişkin usul ve esasları düzenleyen “Şehir İçi Yollarda Bisiklet Yolları, Bisiklet İstasyonları ve Bisiklet Park Yerleri Tasarımına ve Yapımına Dair Yönetmelik” yayımlandı.

https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2015/11/20151103-1.htm

Bu yönetmelik bisiklet yollarının genel esaslarını, yapımını ve tasarımını düzenlediği gibi esas olarak şehirlerde bisiklet yolu yapılmasını belediyeler için bir zorunluluk haline getiriyor. Yönetmeliği incelediğimizde bisiklet yolunun renginden, yaya kaldırımına olan uzaklığına kadar birçok noktayı düzenliyor. Bu yönetmeliğin yürürlüğe girmesi ile şehirde topografik olarak uygun yerlerde ve ulaşıma bağlanacak şekilde bisiklet yolu yapım çalışmalarına bazı belediyelerin başladığını görüyoruz. Yönetmelik çıkmadan önce yapılmış bisiklet yollarının ise 5 yıl içinde bu yönetmeliğe uygun hale getirilmesi gerekiyor.

Bu yönetmelik, bisikleti ulaşımın ayrılmaz bir parçası yapmayı amaçlıyor. Belediyelerin uyum sağlaması, toplumun bilinçlenmesi ve bireylerin bisikleti benimsemesi, sadece ülkemizi değil, dünyayı daha sürdürülebilir bir geleceğe taşıyacak. İklim değişikliğiyle mücadele, hepimizin ortak sorumluluğu. Bu düzenlemeyle, bisiklet sadece bir ulaşım aracı değil, aynı zamanda çevreci bir yaşamın simgesi hâline geliyor.

Biz de yaşadığımız kentin belediyesinden bisiklet yollarının yaygınlaştırılmasını, her yıl bisiklet yolu yapımı ile ilgili hedef koymasını bekliyoruz ve şu soruları soruyoruz.

  1. “Şehir İçi Yollarda Bisiklet Yolları, Bisiklet İstasyonları ve Bisiklet Park Yerleri Tasarımına ve Yapımına Dair Yönetmeliği” uygulamak için eylem planı yapıldı mı?
  2. Bu yönetmeliğe göre şehir içinde, nerelerde bisiklet yolları yapmayı planlandı?
  3. Bisiklet yollarının yapımı için önümüzdeki 5 yıl için ne kadar bütçe ayrıldı?
  4. Bu bütçe ile kaç km yol yapmayı düşünüldü?
  5. Bu yolların yapılması sayesinde hava kalitesi açısından kaç birim bir emisyon iyileştirmesi öngörüldü?

Yorum, görüş ve önerileriniz