HER YER NÜMAYİŞ – ARİF TECAHÜL
Muhterem okurlarım,
Epey vakittir mütekaitlerimizin giriftar oldukları dertleriyle münasebetli fikirlerimi www.fethiyedays.com mecmuamızın bu köşesinde zikrediyorum. Maksat, derde deva aramaktan ziyade; kalbimizden geçenleri hokkamızdaki mürekkep marifetiyle eşe dosta aktarmaktır.
Efendim,

Fethiye’mizdeki kıymetli mütekait erkanın her hafta Çarşamba günleri Kültür Merkezi önünde yaptıkları nümayiş tam tamına seksensekiz kere tekrarlandı. Bendeniz sıhhat ve diğer maruzatlarımdan naşi her vakit nümayişe icabet edemiyorum . Bu sebepten müteessirim. İhtiyarlık işte… Amma velakin, kıymetli hazirundan aldığım havadislerden pek saadet duyarak, bu satırları yazmaktan bahtiyar oluyorum.
Malumunuz üzere, geçtiğimiz haftalarda memleketimizin güzide evlatlarından İstanbul Şehriemini’nin başına gelenleri tel’in etmek maksadıyla Darülfünun talebelerinin ve hissiyatı yüksek ahalinin iştiraki ile her vilayette nümayişler tertip edildi. Ben diyeyim yüzbinler, siz deyin milyonlarca vatandaşımız sokaklara kalabalıklara vasıl olarak hakkı hukuku talep eden cümleler haykırdılar. Adeta sokaklar, caddeler insan seli halinde aktı durdu…
Ben bu nümayişleri bizim mütekaitlerin Fethiye’mizde seksensekiz kere tertip ettikleri nümayişlerle kıyas etmek arzusunda değilim. Müşterek dertlerimiz olduğundan bahisle, bu büyük nümayişlere mütekaitlerin de katılıp, taleplerini haykırmış olduklarına mutmain oldum. Zaten televizyonlarda keşfettiğim kadarıyla, o genç talebelerin yanlarında mütekait valideleri ve pederleri de var idi ve hep beraber bu ameli icra etmekteydiler. Bu manzara-i umumiye karşısında boğazıma bir şeyler düğümlenip, gözlerimin yaşardığını da itiraf etmemin bir mahsur teşkil etmeyeceğini zannediyorum…

Talebelerimiz hakkı hukuku, elbette bu memleketin bütün mümtaz vatandaşları için eşit bir şekilde talep ederken biz mütekaitlerin de hak ettikleri hayatı temin edecek maişeti de unutmuyorlardır. Zaten hakikatte biz mütekaitler için talep edilecek hakça bir maişet, eninde sonunda bizim evlatlarımızın nafakası değil midir?
Memleketin ahval-i ne olacaktır? Bilinmez! Şahsım bu konuda bir mütalaa arz etmekten acizdir. Ancak ümit ederim ki, her şey pek âlâ olsun.
Unutmadan ifade edeyim: Cumhuriyet Halk Fırkasının tertip ettiği bir büyük nümayişe de milyonlarca vatandaşımız iştirak etmiş. Televizyondan baktım, orada da cem-i cümle benim az evvela zikrettiğim gibi haykırıyorlardı:
Her şey pek âlâ olacak!
Eh! Âlây-ı vâlâ olsun madem…