FESTİVALİN ARDINDAN – ENGİN KARACA

Fethiye’nin masmavi koylarına, zeytin ağaçlarının gölgesine ve tarihin izlerini taşıyan mekânlarına bu kez fotoğrafın büyülü dili eşlik etti.

Teması HAYAT olan Fethiye Fotoğraf Festivali mayıs ayı başında dört gün boyunca sanatseverleri, profesyonelleri ve şehrin sakinlerini bir araya getirerek hayatın tüm renklerini kadrajlara taşıdı.

Festival yalnızca fotoğraflardan değil; paneller, atölyeler ve canlı performanslarla dolu bir programla, sanatın yaşamla nasıl iç içe geçtiğini bir kez daha hatırlattı.

Festivalin kalbinde açılan gerek kişisel, gerekse karma sergilerle görsel şölen yaşanırken, amatör ve usta isimlerin bir arada fotoğraf sanatı üzerine yaptığı konuşmalar ve fikir alış verişleri festivali daha anlamlı kılıp değer kattı.

Festival teknik bilginin yanı sıra fotoğrafın felsefesini de tartışmaya açtı. Yapay Zekâ, belgesel fotoğraf, minimalist yaklaşım, kavramsal fotoğraf gibi konular üzerinde paneller ve sunumlar gerçekleştirildi.

Yapay zekâ panelleri ufkumuzu başka bir yere çevirmemiz gerektiğini hatırlatırken, bir kalp ve zekâdan uzak HAYATı yakalamanın, yönlendirmenin, fotoğraf üretmenin imkânsız olduğu konusunda birleşildi.

Ülkemizin çeşitli illerinden ve yavru vatan Kıbrıs‘tan fotoğrafçı dostlarımız geldi. Farklı bakış açılarını paylaşan konuklar festivali bir kültür köprüsüne dönüştürdü.

Fethiye Fotoğraf Festivali yalnızca sanatsal bir etkinlik değil, bir buluşma, paylaşma ve ilham alma platformuydu. Teması HAYAT olan bu organizasyon izleyicilere şunu fısıldadı : “Fotoğraf, zamanı dondurur ama yaşam asla durmaz. İşte bu yüzden her kare, yeni bir başlangıcın habercisidir.”

Festivalin tozu daha dağılmamışken şimdiden gelecek yılın heyecanı başladı. Fethiye 2026 ‘da yine hayatın tüm renklerini kucaklamaya hazır.

Yorum, görüş ve önerileriniz